Ekim ayı ödemeler dengesi verisi, beklentinin üzerinde cari fazla, istikrarlı net hata noksan girişi ve istenmeyen finansman çıkışı ile dengeli bir görünüm çiziyor. Swap ve IMF çekim hakları hariç rezerv son altı ayda 27,3 milyar dolar artış ile beklediğimizden daha iyi gidiyor. Ekonomide ihracat lehine dengelenme, hızlı toparlanan turizm Türkiye’nin risk priminde daralmayı destekliyor. Buna karşın Merkez Bankası’nın beklenmeyen faiz indirimi sonrasında yaşanan portföy çıkışı rahatsızlık veriyor.
Ekim ayında cari denge 3,2 milyar dolar fazla ile İş Yatırım (2,4) ve piyasanın (2,5) cari denge beklentisinden çok daha güçlü geldi. Yılın ilk on ayında cari açık 8,4 milyar dolar ile geçen senenin aynı dönemine göre %71 geriledi. Altın ve enerji hariç çekirdek cari fazla ise 7,7 milyar dolar ile tüm zamanların en yüksek aylık değerine ulaştı. Cari denge tahminimiz ve gerçekleşme arsındaki sapma güçlü turizm gelirleri ve bavul ticaretinden kaynaklanıyor.
2020 Eylül ayının zayıf verisinin yerine güncel verinin gelmesiyle 12 aylık birikimli cari açık 3,2 milyar dolar azalarak 15,4 milyar dolara geriledi. Cari dengedeki ana eğilimi daha net gösteren birikimli çekirdek fazla 4,6 milyar dolar artarak 26,4 milyar dolara ulaştı.
Cari dengenin detaylarına baktığımızda 1,0 milyar dolarlık gelir dengesi kaynaklı çıkışın, 0,2 milyar dolarlık mal ticareti fazlası ve 3,9 milyar dolarlık hizmet fazlasıyla dengelendiğini görüyoruz.
Turizm ve taşımacılık gelirlerindeki toparlanma cari dengedeki iyileşmenin arkasındaki temel neden. Turizm kaynaklı net döviz girişleri salgın öncesi 2019 Ekim ayı seviyesinin %93’üne ulaşıyor. Yılın ilk yarısında bu oranın %45 olduğunu hatırlatalım.
Finans hesabında beklediğimizden daha sert bir çıkış görüyoruz. Aktör bazında bakıldığında, Ekim ayında genel hükümetten 0,4 milyar dolar, bankalardan 1,3 milyar dolar, şirketlerden 2,9 milyar dolar olmak üzere toplam 4,7 milyar dolar çıkış söz konusu. Doğrudan yatırımları eklediğimizde Ekim ayı toplam finansman çıkışı 4,3 milyar dolara geriliyor.
Alt detayları kanal bazında incelediğimizde portföy hareketlerinden 2,2 milyar dolar kredilerden 1,0 milyar dolar, ticari kredilerden 2,3 milyar dolar çıkış dikkat çekiyor. Efektif ve mevduattan 0,8 milyar dolar giriş bunu kısmen dengeliyor. Doğrudan yatırım girişinin 0,3 milyar dolar ile geçtiğimiz üç ayda görülen ortalama 1,1 milyar doların çok altında kaldığını ekleyelim.
Portföyün detaylarına baktığımızda yabancıların DİBS satışlarından 0,4 milyar dolar, bankaların eurotahvil itfalarından 1,2 milyar dolar çıkış ve yerleşiklerin yabancı menkul kıymet alışı kaynaklı 0,5 milyar dolarlık çıkış dikkat çekiyor.
Efektif ve mevduatın detaylarına baktığımızda yabancı bankaların Türkiye’deki hesaplarından 1,4 milyar dolar girdiğini, yabancı kişilerin ülkemizdeki mevduatının 1,2 milyar azaldığını, buna karşın Türk bankalarının yurtdışındaki muhabir hesaplarından 0,8 milyar dolar getirdiğini görüyoruz.
Yurt dışından sağlanan kredilerin detaylarına bakıldığında, bankaların 0,6 milyar dolar, genel hükümetin 0,1 milyar dolar, diğer sektörlerin ise 0,3 milyar dolar net borç ödediği görülüyor.
Tahvil ve kredilere beraber baktığımızda Ekim ayında uzun vadeli dış borç çevirme oranları bankalar için %42 (2021 yılı ilk on ay: %80), şirketler için %66 (2021 yılı ilk on ay %144) olarak gerçekleşti. 2020 yılının ilk on ayında bu oran bankalar için %76, şirketler için %67 seviyesindeydi.
Toparlayacak olursak, istikrarlı bir şekilde iyileşen cari denge (+3,2 milyar dolar), yüksek net hata noksan girişi (+2,7 milyar dolar), sert finansman çıkışı (-4,3 milyar dolar) ile birleşince ortaya 1,5 milyar dolarlık bir rezerv artışı çıkıyor. Rezervlerde Mart-Nisan aylarındaki 7,3 milyar dolarlık çıkışın ardından Mayıs-Ekim döneminde swap hariç toplam 27,3 milyar dolar giriş görülüyor.
Ancak Kasım ayında cari dengenin yeniden bozulduğunu gözlemliyoruz. Yükselen uluslararası enerji fiyatları ve kur şokunun üreticileri hızla hammadde ve aramalı stoklamaya itmesiyle ithalatta çok sert bir yükseliş (Ekim: 22,4 milyar dolar, Kasım: 26,8 milyar dolar) gördük. İhracattaki rekor (Ekim: 20,8 Milyar dolar, Kasım: 21,3 milyar dolar), ithalattaki rekorun gölgesinde kalıyor.
Güçlü ihracata rağmen ithalattaki rekor artış nedeniyle 3,0 milyar dolara yakın cari açık tahmin ediyoruz. Buna karşın finansman girişi, muhtemel Kore swapı muhasebesi ve istikrarlı hal alan net hata noksan sayesinde rezerv kaybı 1,0 milyarın altında olacak.
2021 yılı için cari açık tahminimizi ise 16 milyar dolarda (2021 milli gelirinin %2,0’si), 2022 yılı için 12 milyar dolarda (2022 milli gelirinin %2,0’si) koruyoruz.
Serhat Gürleyen, Araştırma Direktörü
Dağlar Özkan, Ekonomist