2022 yılına cari dengede çok sert bir bozulma ile başladık. Ocak ayında cari açık 7,1 milyar dolar ile piyasa beklentisine (7,2 milyar dolar) paralel gelerek 2017 Aralık ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Cari dengedeki bozulmada enerji ithalatında önceki aya göre 1,7 milyar dolar artış etkili oldu. Ancak kötüleşme bununla sınırlı değil. Enerji ve altın hariç cari fazla da önceki aya göre 0,8 milyar dolar geriliyor.
Cari dengenin detaylarına baktığımızda 8,3 milyar dolarlık mal ticareti ve 0,4 milyar dolarlık gelir transferi kaynaklı açığa karşı 1,6 milyar dolarlık hizmet kaynaklı fazla görüyoruz. Mal ticareti cephesindeki kötüleşme enerji ve diğer emtia fiyatlarındaki artış nedeniyle dış ticaret hadlerindeki bozulma ve enerji tedarikinde yaşanan sorunlar nedeniyle ihracatın yavaşlamasından kaynaklanıyor.
Ekonomik büyümenin yavaşlamaya başlamasına rağmen yükselen uluslararası fiyatlar ve doğalgaz alımlarında spot piyasaya olan bağımlılığın artması dolar bazında Türkiye tarihin en yüksek enerji ithalat faturasına (brüt: 8,8 milyar, net: 8,1 milyar) sebep oluyor. Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi önümüzdeki aylarda faturanın daha da kötüleşmesine sebep olacak. Yüksek enerji ve gıda faturasının hane halkını zorunlu olmayan harcamaları kısmaya zorlamasını ve ödemeler dengesindeki bozulmayı sınırlamasını bekliyoruz.
Hizmetler cephesinde turizm güçlü performansı ile öne çıkmaya devam ediyor. Salgın cephesinde yeni varyant endişelerine rağmen Ocak ayında turizm kaynaklı brüt döviz girişleri salgın öncesi 2020 Ocak seviyesinin %111’ine ulaşıyor. 2021 geneline (%70) göre çok belirgin artış gösteren bu iyileşme trendi önümüzdeki aylarda maalesef bozulacak. Türkiye’ye gelen turist sayısının %30’dan fazlası Ukrayna ve Rusya kaynaklı.
Finans hesabında 6,4 milyar dolarlık sermaye girişi görüyoruz. Aktör bazında bakıldığında girişin 4,7 milyar dolarının şirketler, 1,1 milyar dolarının Merkez Bankası yoluyla olduğu görülüyor. Bankalar 0,3 milyar dolar gibi sembolik bir katkı sağlarken, genel hükümet kanalıyla 0,2 milyar dolar çıkış oluyor. Sektör dağılımını görmediğimiz 0,5 milyar dolarlık doğrudan yatırımları da eklediğimizde 6,4 milyar dolarlık rakama ulaşıyoruz.
Alt detayları kanal bazında incelediğimizde ticari kredilerden 4,7 milyar dolar, efektif ve mevduattan 2,3 milyar dolar, doğrudan yatırımlardan 0,5 milyar dolar girişe karşı, portföyden 0,8 milyar dolar, kredilerden 0,3 milyar dolar çıkış görüyoruz.
İthalat faturası ile el ele gitmesini beklediğimiz ticari krediler kaleminin büyüklüğü detaylara bakmayı gerektiriyor. Net 4,7 milyar dolarlık girişin 3,0 milyar doları net borçlanmadan, 1,7 milyar doları ise ticari alacaklarımızın ödenmesinden kaynaklanıyor. 3,0 milyar dolarlık aylık net ticari kredi borçlanması son 11 yılın en yüksek seviyesinde.
Efektif ve mevduat kaleminde 2,3 milyar dolarlık girişin detaylarına baktığımızda, yerli bankaların yurtdışı muhabir hesaplarından 1,6 milyar dolar, yabancı bankaların 0,2 milyar dolar getirdiğini, Merkez Bankası’nın yükümlüğünün 1,1 milyar dolar arttığını, buna karşılık yurtdışı kişilerin 0,7 milyar dolar çektiğini görüyoruz.
Yurt dışından sağlanan kredilerin detaylarına bakıldığında, bankaların 0,5 milyar dolar net borç ödediği, diğer sektörlerin ise 0,1 milyar dolar net borçlandığı (0,2 milyar dolar KV net ödeme, 0,3 milyar dolar UV net borçlanma) görülüyor. Tahvil ve kredilere beraber baktığımızda Ocak ayında uzun vadeli dış borç çevirme oranları bankalar için %91 (2021 Ocak: %68), şirketler için %140 (2021 Ocak %124) olarak gerçekleşiyor.
Özetlemek gerekirse 7,1 milyar dolar cari açık, 6,4 milyar dolarlık finansman girişi ve 0,2 milyar dolarlık ufak net hata noksan çıkışı birleşince ödemeler dengesinde 0,9 milyar dolarlık sınırlı bir rezerv kaybı görüyoruz.
Şubat ayında 6,0 milyar dolar civarı açık ile cari dengedeki bozulmanın devam ettiğini göreceğiz. Öncü verilere göre ihracattaki toparlanmaya rağmen (Şubat: 20,0 milyar dolar, Ocak: 17,6 milyar dolar), yüksek seyreden ithalat (Şubat: 28,1 milyar dolar, Ocak: 27,8 milyar dolar) cari dengedeki kötüleşmenin devam etmesine neden oluyor.
Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan 5,0 milyar dolarlık swap ve kur korumalı mevduat geçişlerinden gelen tam olarak izleyemediğimiz katkıya rağmen Şubat ayında Merkez Bankası rezervlerinde gerilemenin devam ettiğini görüyoruz.
2021 yılının son verileriyle cari açık 14,9 milyar dolar (2021 milli gelirinin %1,9’u) civarında geldi. Enerji faturamızdaki artış ve turizm gelir tahminimizdeki sınırlı kötüleşme nedeniyle 2022 yılı için 28 milyar dolar (2022 milli gelirinin %3,5’i) cari açık bekliyoruz. TCMB piyasa katılımcıları anketindeki yıllık cari açık tahmini de Şubat ayında 9,4 milyar dolardan Mart ayında 21,2 milyar dolara yükselerek tahminimize yaklaşıyor.
Serhat Gürleyen, Araştırma Direktörü
Dağlar Özkan, Ekonomist