Eylül ödemeler dengesi verileri güçlü turizmle cari açığın sınırlı kalmasına ve kayda değer net hata noksan girişine rağmen yüklü eurobond itfası sebebiyle rezervlerin swap hariç 2,3 milyar dolar gerilediğini gösteriyor. Ödemeler dengesinin turizm ve gelir dengesi kalemlerinde yapılan geriye yönelik revizyonlar 2022’nin ilk 8 ayında cari dengeyi 4,7 milyar dolar iyileştiriyor.
Eylül ayında cari açık 3,0 milyar dolar ile (Ağustos 2,8, milyar dolar) ile İş Yatırım’ın (2,9 milyar) tahminine yakın, piyasanın (2,8 milyar) tahmininin sınırlı üzerinde geldi. Altın ve enerji dışı cari fazla 6,8 milyar dolar (Ağustos: 6,7 milyar dolar) ile Ekim 2021’den bugüne en yüksek seviyede.
12 aylık birikimli bakıldığında, cari açık 33,5 milyar dolardan, 39,2 milyar dolara, çekirdek cari fazla (altın ve enerji hariç) 48,7 milyar dolardan 48,8 milyar dolara yükseliyor. Cari dengede çekirdek-manşet ayrışması hız kesmeden devam ediyor.

Eylül cari dengesinin alt kalemlerine baktığımızda 8,1 milyar dolarlık dış ticaret açığı ve 0,9 milyar dolarlık gelir çıkışına karşı 6,0 milyar dolarlık hizmetler fazlası görüyoruz.
Hizmetler turizm sayesinde güçlü seyretmeye devam ediyor. Turizm kaynaklı aylık brüt döviz girişleri salgın öncesi 2019 Eylül seviyesinin %114’üne denk geliyor. Bu oran 2022’nin ilk dokuz ayı için %118 düzeyinde. Yüksek enerji fiyatları ile Orta Doğu’nun zenginleşmesi ve Rus turistin Avrupa’ya girişinin zorlaşması turizmi olumlu etkilemeye devam ediyor.
Eylül ayında finans hesabından 1,3 milyar dolarlık çıkış görülüyor. Ancak Güney Kore ile swap anlaşması kaynaklı 0,6 milyar dolarlık girişi çıkardığımızda bu rakam 1,9 milyar dolara yükseliyor. Aktör bazında bakıldığında genel hükümetten 2,7, bankalardan 0,2 milyar dolar çıkış, Merkez Bankasından swap hariç 0,2, şirketlerden 0,3 milyar dolar giriş dikkat çekiyor.
Alt detayları kanal bazında incelediğimizde efektif ve mevduattan swap hariç 0,6 milyar dolar, kredilerden 0,3 milyar dolar giriş, portföyden 3,4 milyar dolar çıkış dikkat çekiyor. Portföyün detaylarına baktığımızda yerli kişi ve kurumların uluslararası menkul kıymet satışlarından 0,9 milyar dolar giriş, hazine ve banka eurobondlarından 3,6 milyar dolar, hisse senedinden 0,5 milyar dolar, devlet iç borçlanma senetlerinden 0,1 milyar dolar çıkış görüyoruz.

Kredilerin borçlanma tarafına baktığımızda, bankalarda 0,2 milyar net borç ödemesi, şirketler kesiminde 0,3 milyar dolar net borçlanma olmak üzere sınırlı hareketler görüyoruz. Tahvil ve kredilere beraber baktığımızda benzer bir sektörel ayrışma söz konusu. Eylül ayında uzun vadeli dış borç çevirme oranları bankalar için %51 (2022 Ocak-Eylül: %61), şirketler için %134 (2022 Ocak-Eylül: %208) seviyesinde. 2021 ilk dokuz ayında bu oranlar bankalar için %85, şirketler için %148 seviyesindeydi.
Özetlemek gerekirse 3,0 milyar dolar cari açık, 1,9 milyar dolarlık swap hariç finansman çıkışı ve 2,6 milyar dolarlık net hata noksan girişi ile birleşince ödemeler dengesinde 2,3 milyar dolarlık rezerv kaybı görüyoruz. Bu nedenle, ilk dokuz ayda swap hariç rezerv kaybı 4,4 milyar dolara yükseliyor. Swaplar dahil sene başından bu yana 1,2 milyar dolar rezerv artışı söz konusu.
İhracat ve ithalatın beraber yavaşladığı Ekim ayında 2,0 milyar dolar civarı cari açık tahmin ediyoruz. Aynı zamanda hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetlerinden toplam 0,5 milyar dolarlık portföy çıkışı ve 1,3 milyar dolarlık banka eurobond itfası görüyoruz. Hazine’nin 2,5 milyar dolarlık döviz cinsi sukuk ihracı, net hata noksan girişleri ve şirket borçlanmaları çıkış kalemlerinin üzerinde giriş sağlayarak yüksek bir rezerv artışı sağlayacak. Yüksek frekanslı veriler Ekim ayında TCMB brüt döviz rezervlerinde 6,0 milyar dolar civarı rezerv artışına işaret ediyor.
Ödemeler dengesinde turizm ve birincil gelir dengesi kaynaklı geriye yönelik revizyonlar sonrasında cari açık tahminimizi 2022 yılı için 56 milyar dolardan 51 milyar dolara (2022 milli gelirinin %6,4’ü) olarak güncelliyoruz. 2023 cari açık tahminimiz ise emtia fiyatlarında düşüş beklentimize paralel 30 milyar dolar (2023 milli gelirinin %3,4’ü) düzeyinde.
Serhat Gürleyen, Araştırma Direktörü
Dağlar Özkan, Ekonomist