Hayat dışı sigorta sektöründe beklenen toparlanma şirketin gerçek karlılık gücünü ortaya çıkartacak
Sektör dinamiklerini çok bozan makro gelişmelerin etkisini hafifletmesini bekliyoruz. Hayat dışı sigorta sektörü geçtiğimiz 18 ay içinde olumsuz gelişen makro gelişmeler nedeniyle oldukça sıkıntılı bir döneme tanıklık etti. Zayıflayan TL ve buna bağlı sıçrama yapan enflasyon oranları özellikle trafik branşlarında zararların katlanmasına ve teknik karlılıkların hızla bozulmasına neden oldu. Prim fiyat artışlarının gecikme ile gelmesi katlanılan zararların yaklaşık bir yıllık döneme yayılmasına neden olmuş gözüküyor. Orataya çıkan zararlar nedeniyle hayat dışı sigorta şirketlerinin sermaye yeterlilik oranları hızla gerilerken bazı sigorta şirketleri sermaye arttırımna gitme zorunda kaldı. Bu noktada özellikle trafik branşında aktif bazı sigorta şirketlerinin poliçe yazım sğrecini yavaşlattıklarını ve ortaya çıkan boşluğun özeellikle 2022’nin ilk altı aylık döneminde Türkiye Sigorta tarafından doldurulduğunu görüyoruz. Her ne kadar zarar eden bir branşta pazar payı önemli biçimde artsada, Türkiye Sigorta’nın çok karlı prim üretim yapısının orta vade de korunmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Nitekim üçüncü çeyrek itibarıyla şirketin trafikteki pazar payı diğer şirketlerin poliçe yazımalrının yoğunlaşmasıyla gerilemeye başladı.
Yaralar sarılıyor. Türkiye Sigorta’nın kombine oranı (hasar/prim+masraf/prim) yılın ilk dokuz ayında %125 seviyesine çıkarak 2021 sonu düzeyi olan %99’un oldukça üzerinde gerçekleşti. Sektörde ise aynı dönemde ortalama kombine oranı %144’e yükseldi ve bazı sigorta şirketleri bu sürecin sonunda sermaye yeterlilik sorunalrı nedeniyle poliçe yazamayacak duruma geldi. Bu çerçevede bakılacak olurs Türkiey Sigorta göreceli olarak aslında karlılık yapısını sektöre göre daha iyi korumuş durumda. Sektördeki dengesizlikler nedeniyle zarar eden branşlardaki pazar payı artışları ve bu branşlardaki olağanüstü yaşanan zarar yoğunluğu şirketin kombine oranlarını yükselterek net tekinik kar momentumunu düşürse de bundan sonraki süreçte bir normalleşme olacağını düşünüyoruz. Bu normalleşmeyi hızlandıran en önemli etkenler prim fiyatlarındaki artış, trafik branşlarındaki piyasa paylarının normalleşme eğilimine girmesi ve rafik dışı branşalrı dışındaki segentlerin karlılık gücünü koruması olarak görülebilir.
Kombine oranı kademeli olarak düşecek. Trafik dışı segmentlerdeki kombine oranları genel oalrak tarihi ortalamalarına yakın seyrederken, trafik ve sağlıktaki kombine oranları zayıf TL ve yüksek enflasyon nedeniyle oluşan hasa artışıyla tarihi ortalamalarının çok üzerinde seyretmeye devam ediyor. Teknik karlarda düşüşe veya zarara dönmeye yol açan bu hasarların hem yoğunluğunun görece düşmesiyle hem de gecikmeli gelen prim fiyat artışlarının olumlu etkisiyle özellikle ikinci çeyrekte görülen net teknik kar üzerindeki baskının üçüncü çeyrekte hafifleidğini görüyoruz. Bu iyileşmenin kademli oalrak daha görünür olmasını beklerken kombine oranlarının tarihi ortalamalara dönmesi ve normalleşmesi daha zaman alacaktır. Özellikle zorunlu trafik sigrtalaraında prim artışlarında tavan uygulamasının bulunması ve asgari ücret artışlarını karşılık giderlerini yükseltmesi bu branştaki oluşan zararların büyümesine neden oldu. Son dönemde trafik fiyat artış tavan miktarlarının kuvvetli şekilde yukarı revizyonu buradaki hasar/prim oranlarını görece olarak düşürdü.
Finansal baskılama da sigorta şirketlerini zorluyor. Her ne kadar trafik ve sağlık branşlarında negtif nakit akımı sözkonusuysa da enflasyon üzerindeki yıllık prim artışlarıyla güçlenen yatırım portföyleri ülkedeki finansal baskılamaya rağmen gelişimine devam ediyor. Türkiye Sigorta’nın ilk dokuz ay sonunda yatırım protföyü TL 11.3 milyara ulaşmış durumda. Sigorta işinin vazgeçilmez bir parçası olan yatırımlar maalesef finansal baskılama nedeniyle yıllık enflasyonun çok altında getiri veriyor. Türkiye Sigorta zamanında yaptığı doğru hamleler ile portföydeki mevduat ağırlığını düşürerek, yatırımlarını KKM, yatırım fonu, özel sektör fonu ve eurbond gibi görece yüksek getirili alanlara kaydırmayı başardı. Portföyün ilk dokuz ay ortalama getirisi de %25 seviyesine yükselmiş durumda.
Türkiye Sigorta için hedef fiyat değerimizi TL 14.1’e yükseltiyoruz. Şirketin sektör için beklenen iyileşmeyi hem daha önce hem de daha geniş ölçekli gerçekleştirebileceğini düşünüyoruz. Bu çerçevede Türkiye Sigorta için tahminlerimizi önümüzdeki üç yıl için %18 seviyesinde arttrdık. Şirketin önümüzdeki on yıl içinde %40’a yakın özkaynak karlılığıyla çalışacağını düşünüyoruz. Bu da önceki tahminlerimize göre yaklaşık 200 baz puan daha yüksek sürdürülebilir özkaynak karlılığı demek. Bu varsayımlar altında şirket için belirlediğimiz yeni hedef fiyatımız TL 14.1. Türkiye Sigorta tahminlerimzie göre 7.4x 2023 tahmini F/K çarpanıyla işlem görürken yine 2023 tahminlerimize göre 1.8x PD/DD değerlemesi üzerinden işlem görüyor.
Üye ve Müşterilere Özel İçerik
Yazının devamını okumak için hemen giriş yapın!