Uzun bir süredir teknoloji meraklıları arasında konuşulan, iş dünyasına etkileri sıkça tartışılan ancak genellikle fütüristik bir konu olarak ele alınan AI, 2023 yılında dünyanın en önemli gündem maddeleri olmuş durumda. ChatGPT uygulamasının çıkması ile çok ciddi bir ivme kazanan AI başlığına dair daha önce bazı yazılar kaleme almıştık ve uygulamanın önemine dair detaylara da yer verdik. Bu yazıda ise bahsedeceğimiz husus AI yarışının en önemli iki gücü arasındaki mücadelenin belki de bitmiş olan 1. Raunduna dair. Google ve Microsoft arasında arama motoru sektörü üzerinden oldukça sıkı bir mücadele yaşanmaya başladığını görüyoruz. Resim aslında hala çok berrak sayılmaz, iki tane çok önemli insan kaynağı ve know-how barındıran teknoloji şirketinden bahsederken kesin yargılar ile konuşmak zaten bizleri yanıltacaktır. Geçirdiğimiz sürecin sonunda 2023 1.Çeyrek finansallarının açıklanması ile şirketlerin geleceğe dair vizyonları üzerinden mevcut durumu bir değerlendirmeye tabi tutacağız.
Öncelikle Google CEO’su Sundar Pichai ile Wall Street Journal tarafından yapılmış 8 Nisan tarihli bir röportajdan önemli iki adet diyalogdan başlayalım:
– WSJ: Ürün-pazar uyumu arıyordunuz – bunu geçtiğimiz birkaç aydan önce, ChatGPT’nin bir gecede bu kadar başarılı hale gelmesinden önce görmüyor muydunuz?
– Pichai: Eminim OpenAI tartışıldığı zaman ürünü göndermeye karar vermeden önce bir süre içeride tuttular. Belki bir start-up olarak fırsat pencereleri Google gibi bir şirkete kıyasla biraz farklıydı. Bu teknolojiyi ne kadar iyi kullanabileceğimize ve yapmayı planladığımız ürünlerimize dâhil edebileceğimize odaklanmamız gerekiyor.
Burada bahsi geçen dialog aslında oldukça önemli bir konu hakkında. Yeni teknolojilerin çıkışına baktığımızda, işletme okullarında öğretilen şirket hayat döngüsü teorileri bize eski yapıların yeni yapıların inovasyon becerisine sahip olamadıklarını söylüyor. Mevcut durumda Google arama motoru alanında neredeyse monopoly konumda ve yapay zekâ alanına da uzun süreler boyunca yatırım yapmış bir şirket. Ancak Microsoft burada risk alarak ve Pichai’nin de bahsettiği gibi daha inovatif ve daha esnek bir yapıyı oyuna soktu, şu anda da bu alanda başarılı olmuş görünüyor. Google aniden en güçlü olduğu alanda proaktif bir şirketten reaktif bir şirket konumuna gelmiş durumda ve çıkardıkları Bard sürümünün yarattığı tahribat da hala hafızalarda. Daha önemli denebilecek ikinci diyaloğa geçebiliriz:
– WSJ: Bard ile pazarda ilk olmayarak bir şey kaçırdığınızı düşünüyor musunuz?
– Pichai: Tarihimiz boyunca, bir ürünü pazarlayan ilk şirket olmadığımız birçok alan var. İlk arama motorunu biz geliştirmedik. İlk tarayıcıyı, ilk e-posta ürününü ya da ilk haritalama ürününü vb. biz geliştirmedik. İlk olmanın çok önemli olduğu zamanlar vardır. Bazı zamanlar ise fark etmez.
Aslında bu iki diyalog bize sektörde şu anda yaşanan durumu bir çerçeveye oturtmamız konusunda oldukça yardımcı oluyor. Google daha önce de yapmış olduğu gibi rakiplerinin girişimlerindeki eksikleri üzerinden hali hazırda talebi denenmiş bir pazara girip, daha ciddi bir değer sunarak rakiplerinin üzerinde konumlanmak niyetinde, karşılarında ise yine bir “ilk” yaratmış olan bir şirket var. Ancak bulunduğumuz durumda Pichai’nin çizdiği çerçeveye daha yakından bakmak gerektiğini düşünüyoruz. ChatGPT üzerinden başlayan süreçte Google, daha önce Yahoo gibi şirketlere karşı olduğunun tersi bir şekilde aslında savunan ve ilk adımı atmış olan şirket gibi görünüyor, ayrıca elleri de eski durumlarda olduğu kadar güçlü olmayabilir. Daha önceki yazılarımızda Google’ın ne kadar yüksek bir pazar payına sahip olduğunu ve bir hassasiyet analizi yaptığımızda şirketin karlılık ve gelir rakamları üzerinde kaybedilecek birim Pazar payının bile ne kadar önemli olduğuna değinmiştik. Mevcut durumda Google’ın OpenAI tarafından geliştirilmiş olan programlara henüz net bir yanıt verebildiğini göremedik. Bir süredir çalışmalarını gizlilik ile yöneten Google kamuoyu ile paylaşımlarını büyük ölçüde askıya almış durumda. Google aynı zamanda yaptığı açıklamalarda AI süreçlerini tek ve ayrı bir program olarak sunmaktansa daha farklı uygulamalarına entegre ederek ürün geliştirme tarafları üzerinden sunacaklarını da belirtmişti ve güvenlik gibi konulara önem verdiklerini, Google’ın müşteri güvenini sarsmayacak şekilde güvenilir ve bitmiş projeler ile kamuoyu karşısına çıkması gerektiğini belirtti, bu aslında Google’ın bir savunma pozisyonuna geçmiş olduğunu düşündürüyor ve şirketin bu kadar inovatif bir ortam için “fazla büyük” olduğunu bizlere gösteriyor.
Google ve Microsoft, aynı gün bilanço açıkladılar ve iki şirket de beklentilerinin üzerinde performanslar gösterdi. Finansal rakamlar üzerinden bir analiz yapmayacağız ancak hem iki şirketin yol haritasını göstermek hem de piyasaların bu senaryoları nasıl fiyatladığına dair biraz konuşmak önemli olacaktır. Aşağıda Google’ın analist toplantısındaki söylemlerinin önemli noktalarını belirttik:
– Google, Google Translate ve Google Maps üzerinden AI yardımı ile birçok geliştirme yaptıklarını ve bunlarda başarılı olduklarını belirtti ayrıca siber güvenlik ve Cloud alanlarında şirketlere AI destekli hizmetlerde bulunduklarını ve bu alanlarda da entegrasyonun başarılı bir şekilde devam ettiği belirtti. Yapay zeka geliştirme süreçleri olan Brain ve Deepmind departmanları birleştirilmiş durumda, bu durum analistlerin bazılarında soru işaretleri yaratıyor ve beklenen sinerji etkisine karşı şüphe ile yaklaşanlar mevcut. AI üzerinden otonom sürüş gibi alanlarda Mercedes gibi şirketlere danışmanlık verdiklerini belirten Google, Youtube tarafındaki büyümeden oldukça memnun görünüyor. AI üzerinden Youtube tarafının desteklenmeye devam edeceğini belirten şirket, Youtube Shorts izlenmelerinin de çok hızlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini ekledi. Microsoft ile yaşanan rekabetlerinde ise taleplere cevap vereceklerini ve hali hazırda geliştirme süreçlerinin ürün geliştirmeler üzerinden devam ettiği vurguladı.
– Microsoft tarafında da farklı uygulamaların performansları ve AI vurgusu ön planda oldu. Azure tarafında Pazar payının artmış olduğunu belirten şirket Teams uygulamasında da Pazar payında artış gördüklerini ve oldukça güçlü seyrettiği söyledi. Linkedin tarafında da Z kuşağının iş hayatına girmesi ile platformun bir öğrenme, bilgilenme ve sosyal ağ haline geldiği, daha geniş bir değer yaratım sürecinde olduğu ve büyümesinden oldukça umutlu oldukları belirtildi. Bing ve Dall-E platformlarının ise çok ciddi bir şekilde büyüyor olduğunu, Edge ve Bing tarafında ise Pazar payında hızlı bir değişimin hali hazırda yaşandığı eklendi.
Bu iki toplantının notlarına baktığımızda, AI tarafındaki gelişmelerin şu anda dahi arama motoru ekseninden çok daha geniş olduğunu görebiliyoruz. İki şirket iki farklı ürün gamı üzerinden iki farklı vizyon sunmuş durumda ve aslında birbirlerine oldukça benziyorlar. Ancak piyasaların tepkisine baktığımızda Microsoft tarafından yazılan hikâye daha çok beğenilmiş gibi görünüyor. Görselde de görüneceği üzere son 3 günde Microsoft %9 değer kazanırken Google %1 değer kazanmış durumda. Oldukça hareketli geçen bir ilk çeyreğin ardından şirketlerin proje ve vizyonlarını açıkladıkları, bir anlamda gövde gösterisi yaptıkları analist toplantısında Microsoft aldığı risklerin karşılığını görmüş ve ilk raundu kazanmış durumda. Artık bir şeyler kanıtlaması gereken Google olacak gibi görünüyor…
Mevcut durumda Microsoft, genel kabule göre Google’dan bir miktar pazar payını çalacak. Arama motorları tarafında bir diğer konu ise, son dönemde teknoloji analistleri tarafından tartışılan işletim sistemi arama motoru uyumu. Aşağıda yer alan görselde farklı işletim sistemlerinde farklı arama motorlarının batarya üzerindeki etkisinden bahsediliyor ve hız, performans gibi birçok konuda da ayrışmalar başlamış durumda, örneğin Macbook bilgisayarlarda Google Chrome batarya ömrü açısından pek verimli gözükmüyor ve Safari tarafındaki gelişim de oldukça önemli. Google bu tartışmalardan etkilenmemek için fazla büyük bir pazar payına sahip
Peki AI tarafındaki büyüme, bugün olduğu gibi bir sıfır toplamlı oyun olarak mı devam edecek? Buna uzun vade için cevabımız hayır. Mevcut durumda Microsoft Google’ı en hassas olduğu noktadan vurdu ve ilk raundu kazandı ancak iki şirketin paylaştığı vizyonlarında da görüleceği üzere know-how olarak, insan kaynağı olarak ve ölçek olarak çok güçlü iki şirketten bahsediyoruz. Bu savaş tek bir cephede yaşanmıyor, AI iş yapış şekilleri üzerinde çok önemli değişiklikler yaratmaya gebe ve Cloud alanından tutun siber güvenlik alanına kadar birçok farklı alanda yaratılabilecek çok büyük değer mevcut. Google, Mail alanında ve Cloud alanında çok güçlü bir şirket, ayrıca Youtube gibi bir büyüyen bir yapıyı da bünyesinde barındırıyor. Dünya çok hızlı bir şekilde değişiyor ve her geçen gün giriş bariyerleri özellikle teknoloji ve internet alanlarında ortadan hızlıca kalkma eğiliminde. Şirketler bu rekabetçi ve inovasyon dolu ortamda var olmak için insan kaynağına, tecrübeye ve doğru organizasyon yapısına sahip olmak zorundalar. Open AI örneğinde gördüğümüz gibi organizasyon yapınızın sektöre uygunluğu oldukça hayati bir konu. Google belki de kısa vadede Microsoft’un gerisinde kalmaya devam edecek, sonuçta Microsoft’un artık yatırımcılar gözünde perçinlenmiş bir başarısı var, ancak günün sonunda uzun vadeli yolculukta Google en çok ihtiyaç duyulan kaynak olan insan kaynağına hala sahip ve karşı hamleleri de olacaktır. Bu yaşanan süreç ise bize teknoloji alanındaki şirketlerin her ne kadar dev olsalar da giriş bariyerinin düşüklüğü nedeni ile nasıl tehditler ile karşı karşıya kalabileceklerini gösteriyor. Uzun vadeli yatırım için belki de hala klasik kurallar geçerlidir, Benjamin Graham’ın dediği gibi; doğru hisse, doğru fiyat, bolca korunma kalkanı.