Gerçekleşen ve Tahminler
Beklentilerden düşük olarak Halkbank yılın ikinci çeyreğinde TL 699 milyon solo net kar açıkladı. Açıklanan kar rakamı piyasa ortalama tahmini olan TL 791 milyon ve bizim tahminimiz olan TL 830 milyonun altında bir gerçekleşme. Bankanın ilk yarıyıl yıllıklandırılmış olan özkaynak karlılığı %10 olurken, bu rakam 2022 ortalamasında %22 civarında gerçekleşmişti. Çeyrek bazında TL 2 milyar gerileyen TÜFEX gelirleri ve özellikle TL kredi spredlerindeki sert gerileme net faiz gelirini baskılayarak TL 15.9 milyar seviyesinden TL 4.8 milyara getirdi. Banka, TÜFEX portföyü için yıllık %50 enflasyon varsayımı kullanarak TL 13 milyar gelir kaydetti. Bir önceki çeyrekte %58 kullanılmış ve TL 15.7 milyar gelir yazılmıştı. Bu kadar yüksek enflasyon varsayımının kullanımının bir nedeni ilk çeyrek deprem bölgesine yapılan TL 7 milyarlık bağışın toplam gelirler üzerindeki baskısını azaltmak olduğunu düşünüyoruz. Bu arada net ücret ve komisyon gelirleri de yıllık %128 artarak TL 4.2 milyar seviyesine gelerek ana faaliyet gelirlerini desteklemeye devam ediyor. Halkbank ikinci çeyrekte net olarak -43 baz puan risk maliyeti elde etti. Takibe atılan kredilerin düşük oluşu ve güçlü tahsilat gelirleri çeyrek içinde yazılan karşılık giderlerinin 2022 ortalama çeyreklik rakamlarının çok altında gerçekleşmesine neden oldu. Çeyrek içinde yazılan TL 1 milyarlık net trading zararı da kar momentumunun düşmesinin bir diğer önemli nedeni olarak gözüküyor.
Son Çeyrekte Öne Çıkanlar
Marjlar TL kredi düşüşü ve daha zayıf TÜFEX gelirleriyle baskılandı. Swaplara göre düzeltilmiş marj bir önceki çeyrek rakamı olan %5 seviyesinden %1’e gerilerken özellikle TL kredi spredlerindeki düzenlemeler ve fonlama maliyetlerinin artışı ile oluşan gerileme bu tabloyu ortaya çıkartmış durumda. TL mevduat maliyetleri marjinal olarak %25-28 bandında gezerken, düzenlemeler gereği TL kredilerde %12-13 seviyelerinde fiyatlanması kredi spredlerinin keskin biçimde ekside kalmaya devam etmesine neden oldu. Banka aslında %50 enflasyon varsayımı kullanarak TÜFEX portföyünden diğer bankalara göre daha fazla gelir elde ederken yine de bir önceki çeyreğe göre TL 2 milyar daha az gelir yazıldı. TÜFEX değerlemesinin yüksek oluşunu hem marj baskısı hem de ilk çeyrekte yapılan TL7 milyarlık deprem bağışına bağlayabiliriz.
Ücret ve komisyon gelirleri çeyrekte artış gösterdi. Ücret ve komisyon gelirleri kredilerin artışı ve yeniden fiyatlamaya paralel olarak artış trendini devam ettirerek çeyreklik olarak %40 yükseldi. Yıllık bazda ise bu kalem %128 artış seviyesine ulaşmış durumda. Burada gayri nakdi kredi komisyonları, kredi kartı ve pos komisyon gelirleri ile kredi ile ilgili ücret ve komisyon artışlarının genel toplama çok olumlu katkısı oldu.
Risk maliyet ve karşılıklar 2023’ün ikinci çeyreğinde 2022 ortalamalarına göre oldukça aşağıda. Halkbank’ın takip oranı %1.5 seviyesine gerilerken, bankanın net risk maliyeti -43 baz puan takipteki krediler için ayırdığı özel karşılık giderleri ise -3 baz puan olarak oluştu. Net takibe atılan kredilerin keskin düşüşü ve çok güçlü tahsilat performansı nedeniyle hızla gerileyen karşılık gider kalemi karlılığa çeyrek içinde önemli bir katkı sağlamış gözüküyor. Bu arada geçen sene güçlü seyreden TÜFEX gelirlerinin önemli kısmının karşılık oranlarının artırımında kullanılması bu seneki karşılık gider yazma ihtiyacını önemli derecede düşürüyor.
Faaliyet giderleri düzeltilmiş olarak çeyrekte %18 arttı. Faaliyet giderleri ilk çeyrekte deprem bölgesine yapılan TL 7 milyarlık bağış ile TL 15.4 milyarı bulmuştu. Deprem etkisi arındırıldığında faaliyet gider artışı çeyreklik bazda %18 düzeyinde gerçekleşti. Net trading zararı ise TL 315mn seviyesinden TL 1 milyara çıkarken çeyrek karlılığını olumsuz etkileyen faktörlerden biri oldu.
Değerleme üzerindeki etki ve görünüm
Beklentilere göre daha kötü gelen net kara hafif olumsuz tepki görebiliriz. İkinci çeyrek karı beklentilerin altında ve ilk çeyreğe göre keskin bir kötüleşme gösterse de ikinci yarıda TL kredi spredlerinde ilk yarıya göre önemli düzelmeler ve bunun da marja olumlu yansımalarını göreceğiz. Faiz dışı gelirlerden daha fazla katkı beklerken, faaliyet giderleri de hızla normalleşecek. Karşılık giderleri ilk yarıya göre daha yüksek seyredecek olsa da ana faaliyet gelirlerindeki beklenen toparlanma bunu telafi edecektir.
Üye ve Müşterilere Özel İçerik
Yazının devamını okumak için hemen giriş yapın!