Düzeltme Sonrası Fırsatlar
Türkiye Hisse Senedi Stratejisi
Model Portföy ve Yatırım Temaları
Bankacılık sektörünün önümüzdeki dönemde gerek kar momentumu, gerek cazip değerlemeler açısından ön plana çıkabileceğini düşünüyoruz. Yüksek betalı bankacılık sektörü ülke risk primindeki olası düşüşü en iyi yansıtacak sektörlerin başında geliyor. Düzenlemelerin normalleşmesi, ana faaliyet gelirleri ve marjların toparlanmasını sağlayarak kar görünümünü destekleyecek. Aktif ve pasif arasında vade (durasyon) farkının düşük olması ve ticari kredi faizlerindeki limitin artması sayesinde bankalar vadesi gelen kredileri karlı bir şekilde fiyatlayabiliyor. KKM alt faiz sınırının kaldırılması ve Türk lirasına dönüş hedeflerinin yakalanması sayesinde mevduat piyasası rasyonel zemine dönüyor. Enflasyonun yükselmeye devam etmesi, TÜFE’ye endeksli tahvillerin getirilerini arttırarak yıl sonu kar rakamlarını olumlu etkileyecek diğer bir gelişme. Tahminlerimize göre bankalar 2023 yıl sonunda %7, 2024 yıl sonunda ise %30 net kar büyümesi kaydedebilirler. Bu büyüme rakamlarını 2022 yılının olağanüstü karlı bir yıl olduğunu hatırlayarak okumakta fayda var. Enflasyon düzeltmesinin yıl sonunda uygulanıp uygulanmayacağına dair belirsizlik devam ediyor. Özel bankalar 6 ayda bir enflasyona göre düzeltilmiş sonuçları hakkında bilgi verdiklerinden düzeltme sonrası öz sermaye getirilerindeki gerilemenin piyasalar için sürpriz olmayacağını düşünüyoruz. Özel bankalarda % 40 olan özkaynak karlılığı enflasyon muhasebesi sonrası %10-%15 civarına gerileyebilir. Vergi ödemelerinin enflasyona göre düzeltilmiş rakamlar üzerinden yapılması durumunda bu rakam daha da yükselebilir. Portföyde % 10 ağırlığa sahip Yapı Kredi Bankası dışında, Koç Holding ve Sabancı Holding üzerinden de dolaylı olarak yaklaşık %5 bankacılık sektörü ağırlığı taşımaktayız.
Elementer ve hayat sigorta şirketleri de yükselen faiz ortamından en çok faydalanacak sektörler arasında. Gecikmeli enflasyon etkileri ile desteklenen prim artışları teknik karlılıkları, faiz oranlarındaki artış yatırım gelirlerini olumlu etkilemekte. Türkiye Sigorta ve Anadolu Hayat, sektörde ön plana çıkarttığımız hisseler. Hedef değerimize göre %80 artış potansiyeli sunan Türkiye Sigorta’yı model portföyümüze ekledik.
Koç Holding ve Sabancı Holding net aktif değerlerine göre halen sırasıyla %31 ve %53 iskontolu işlem görmekte.
Koç Holding’in Ford Motor Company ve LG ile birlikte yapacağı ilk aşamada 25GWh kapasiteye sahip olacak olan elektrik araç batarya yatırımına 2023 sonunda veya 2024 başında başlanmasının da hisse için tetikleyici olabileceğini düşüyoruz. Koç Holding’in gelirlerinin yaklaşık %50 döviz kazandıran veya işlerden geliyor olması portföyde TL’deki değer kaybına karşın koruma sağlamakta.
Sabancı Holding’in, Akbank’ın yanı sıra enerji sektörüne de iskontolu bir yatırım fırsatı sunduğunu düşünüyoruz. 3700 MW ‘lık yıllık üretim kapasitesi ile yaklaşık 600 milyon dolar FAVÖK yaratan ve büyüyen yatırımlarıyla model portföyümüzde ayrıca taşıdığımız karlı dağıtım işinin (ENJSA.IS) tam anlamıyla holdingin piyasa değerine yansımadığını düşünüyoruz.
Savunma Sanayi Hisseleri büyüme beklentileri anlamında ön plana çıkıyor. Bu raporla birlikte Aselsan için TUT tavsiyemizi AL’a çekiyoruz. Savunma harcamalarında 2024 yılında öngörülen artışları da dikkate alarak şirketin proje edinimlerinde hızlanma bekliyoruz.
Enflasyondaki yükselişi fiyatlarına nispeten daha kolay yansıtan, iç talepteki olası yavaşlamadan görece daha az etkilenen gıda perakendesi, içecek, ve telekom sektörleri de önümüzdeki dönemde ön plana çıkarttığımız sektörler arasında. Model Portföyümüzde bulunan BIM, Şok Marketler, Teknosa ve Coca Cola İçecek’in yanında, Anadolu Grubu Holding’de portföyünde yaklaşık %87 yer tutan Anadolu Efes, Coca Cola İçecek ve Migros’a iskontolu bir yatırım fırsatı sunmakta. Hesaplamalarımıza göre holding net aktif değerine göre %38 iskontolu işlem görmekte. Özellikle yabancı rakiplerine karşın pazarda güçlü konumunu koruyan ve halen cazip (2023T 4.2 FD/FAVÖK) çarpanlarla işlem gören Mavi’yi de portföyümüzde tutmaktayız.
Cazip çarpanları, kar momentumu, döviz açık pozisyonunu olmaması ve düşük kaldıraç oranı dikkate alındığında telekom sektöründeki tercihimiz Turkcell. Abone başı gelirlerdeki büyümenin geçen çeyrek enflasyonu yakalamış olması ana senaryomuz ile uyumlu. Önümüzdeki dönemlerde sözleşmeler yenilendikçe gelir büyümesinin cari enflasyona göre daha fazla olmasını bekliyoruz.
Kendine özgü büyüme hikayeleri olan ihracatçı şirketler arasında Arçelik ve Şisecam’ı da portföyümüzde tutmaya devam ediyoruz. Arçelik’te henüz kullanılmayan ve şirket hisselerinin %10’una kadar çıkabilecek geri alım programının hisse için aşağı potansiyeli sınırlaması beklenebilir. Henüz fiyatlanmadığını düşündüğümüz ve en geç 2024’ün ilk çeyreğinde tamamlaması beklenen Avrupa operasyonlarını içeren Whirlpool – Arçelik birleşmesinin de hisse için tetikleyici olacağını düşünüyoruz. Şişecam’da ise orta uzun vadede değer yaratacak yatırımlarının henüz tam anlamıyla hisse fiyatına yansımadığını düşünüyoruz.
GYO lar arasında ağırlıklı konut geliştiricilerin yanı sıra kiralık ticari gayri menkul portföyüne sahip şirketleri tercih etmekteyiz. Sene sonunda portföylerde yapılacak yeniden değerlemeler sektör hisseleri için destekleyici olabilir. Açık döviz pozisyonunu tamamen kapatmış olan Torunlar GYO, yüksek gelir yaratan portföyü ile en çok öne çıkardığımız GYO.
Orta uzun vadede cazip artış potansiyeli sunmalarına rağmen havacılık sektörü hisselerini, Ortadoğu kaynaklı jeopolitik riskler, petrol fiyatlarındaki yükseliş, artan rekabet ve özellikle Avrupa pazarında bilet fiyatlarında gözlenen baskılar yüzünden model portföyümüze dahil etmedik. Önümüzdeki dönemde jeopolitik risklerin azalması ve / veya orta ve uzun vade için daha da cazip bir giriş imkanı olması durumunda sektör hisselerini tekrar model portföye ekleyebiliriz.
Olası dipten dönüş işaretlerini yakından izlediğimiz bir diğer sektör de demir çelik sektörü. Artış potansiyeli, ağırlıklı inşaat sektörüne ürün sağlaması ve yerli hammadde kullanımı bakımından Kardemir’i tercih ediyoruz. Son olarak model portföyümüzde Koç Holding üzerinden dolaylı olarak Ford Otosan, Tofaş ve Otokar payları dışında doğrudan otomotiv sektörü hissesi bulunmamakta. Bu yıl rekor kıran yurtiçi satışlarda en iyinin geride kaldığını düşünüyoruz. İhracat tarafında Avrupa’da ki resesyonun etkilerinin önümüzdeki dönemlerde daha da görülebilir olmasını bekliyoruz. İhracat ağırlığı yüksek Ford Otosan sektördeki ilk tercihimiz. Uzun vadede Tofaş’ın yeni ticari araç / binek modeli yatırımı ile ilgili açıklamalar, 2024 yılından itibaren Stelantis birleşmesinin finansallara yansıyacak olması hisse senedi için tetikleyici olabilir.
Raporun tamamını bilgisayarınıza indirebilmek için tıklayınız