Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Mart ayı Para Piyasası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini (1 haftalık repo) 500 baz puan artış ile %50 seviyesine yükselterek piyasaları pozitif şaşırttı. Karar sonrası, kur gevşerken, uzun vadeli tahviller değer kazandı. Borsa İstanbul sigorta ve banka hisseleri öncülüğünde yükselişine devam etti. CDS risk primimiz 16 puan geriledi.
Enflasyon beklentilerinin yeniden bozulmaya başladığı bir ortamda faiz artırımı doğal bir politika tepkisi. Ancak piyasaların ve İş Yatırım’ın beklentisi artışa yerel seçimler sonrasında gidilmesiydi. Merkez Bankası Mart toplantısında faiz artışına giderek piyasaları ve bizi pozitif yönde şaşırttı.
Bunun yanı sıra, TCMB enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasını hızlandırmak için efektif fonlama faizini politika faizinin üzerine çekecek ilave bir adım daha attı. Son dönemde banka fonlamasının önemli bölümü politika faizinin 150 baz puan üzerindeki gecelik borç verme faizi ile yapılıyor. Bu makas 300 baz puana çıkarıldı. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın elinde politika faizini artırmadan fonlama faizini %53’e çıkaracak alan var.
Basın duyurusu enflasyondaki yükselişe ve risklere vurgu yapan gerçekçi bir metin. Hizmet enflasyonunda katılık, gıda fiyatlarındaki yükseliş, jeopolitik riskler ve enflasyon beklentilerinde bozulma bizi uzun süredir endişelendiren ve enflasyon tahminimizi TCMB öngörüsünün üst bandının da üzerine çekmemize yol açan gelişmelerdi. Merkez Bankası’nın bu risklere vurgu yapması ve ilave sıkılaşma için kapıyı açık bırakmasını doğru bir iletişim stratejisi olarak görüyoruz. Atılan adımı yeterli buluyor ve politika faizinde ilave artışa gerek olmayacağına inanıyoruz. Gerekli olması durumunda fonlama maliyetini %53’e yaklaştırarak ilave sıkılaşma sağlanabilir.
Pozitif faiz şokunun enflasyonla mücadelede ne kadar etkili olacağı önümüzdeki aylarda maliye ve gelirler politikasında atılacak adımlara ve makro ihtiyati tedbirlere bağlı olarak belirlenecek. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in işaret ettiği tasarruf tedbirleri alınır, Temmuz ayında ilave ücret artışına gidilmez ve kredi kartlarını sınırlayıcı tedbirler alınırsa, büyümenin yavaşladığı ve enflasyonun hızla gerilediği bir patikaya gireriz.
Merkez Bankası’nın şahin adımı sonrası 2024 yılı için %45’lik enflasyon tahminimizde değişikliğe gitmiyor ancak yukarı yönlü risklerin azaldığını değerlendiriyoruz. Yılın son çeyreğinde 500 baz puan faiz indirimi beklentimizi koruyarak sene sonu politika faizi tahminimizi %42,5’ten %45’e çekiyoruz. Maliye ve gelirler politikası ile makro ihtiyati tedbirlerin para politikasına desteğe gelmesi durumunda yılın son çeyreğinde daha çok faiz indirimine gidilebilir.
Türk lirası yatırım araçları, uzun vadeli eurobond, kısa ve orta vadeli DİBS ve Borsa İstanbul için pozitif görüşümüzü koruyoruz.
Serhat Gürleyen, Araştırma Direktörü
Dağlar Özkani Ekonomist