Bilanço günlüklerinde bugün biraz teknik detayı ve açıklaması kapsamlı olacak bir günü konuşacağız. Bir yandan AMD’yi ve onun belki de çıkış kapısı olan yeni network teknolojilerini Arista Networks ve Astera Labs üzerinden değerlendirirken bir yandan da Gartner tarafındaki çöküşün şaşırtıcı tarafından kısaca bahsedeceğiz.
AMD ile başlayalım. AMD’nin zaten iyi rakamlar getireceği bekleniyordu ancak beklentiler tarafında pek tatmin edici bir sonuç getiremediğini görüyoruz. Karlılık tarafında da bir miktar sorun var ancak bunun MI serisinin penetrasyon amacıyla şirketin diğer ürün portföyüne göre daha düşük karlılık ile satılıyor olmasından kaynaklandığını görebiliyoruz. Bence bu bir problem değil ancak son dönemde fiyat artışlarına gideceği yönünde çok yüksek beklentiler oluştuğu için kısa vadede hayal kırıklığı olduğunu söyleyebiliriz. Çin tarafının marjlara olumsuz bir etkisi var ve Çin etkisini çıkardığımızda rakamlar daha iyi yerlere geliyor ancak buradaki kısıtların kaldırılması ve lisans tarihinin belirsiz olması bilinen bir husustu. Beklentilerin içerisinde buranın neredeyse 0 olarak alınacağı ve Çin hariç bakılacağı muhtemelde diye düşünüyorum, bu nedenle o kısmı şu aşamada hafifletici bir neden olarak görmüyorum ve bu alandaki pozitif haberleri de sürdürülebilir görmüyorum. Sonuçlara baktığımızda MI serisi şu anda biraz daha toplarlamış gibi görünüyor. Piyasada söylenen ve şirketin de tekrarladığı Blackwell rakibi yakıştırmaları büyük ölçüde hayal ürünü. Hopper’a göre MI300 ve MI350 serilerinin göre avantajı hafıza kapasitesinin yüksek olmasından geliyor ancak bu avantaj Blackwell ile kalkmakla birlikte yazının devamında çok sık anacağımız NVlink ve Infiniband gibi network teknolojileri nedeniyle tamamen ortadan kalkıyor. Çünkü AMD çipleri Nvidia çipleri ile tek tek dövüşmek zorunda kalırken Nvidia çipleri bu network altyapısı sayesinde 72 adet GPU halinde dövüşüyor olarak özetlenebilir. AMD şu aşamada CUDA yazılım altyapısına daha az ihtiyaç duyulan ve aslında daha basit olan inference yani model çalıştırma süreçlerinde küçük dil modellerinin yüksek hafıza isteyen kısımları için iyi birer alternatif konumunda. Bundan sonra gelecek olan MI355 ile bu konuda daha da gelişeceklerini belirtiyorlar ve soru işaretlerinden bir tanesinin gelecek sene AMD’nin gerçek rekabetçi ve rack scale yani 72 adet GPU’sunu da entegre çalıştırabileceği Helius (MI400 olarak da geçiyor) mimarisi öncesinde neden bu ürünün çıkarıldığı olduğunu görebiliyoruz. Bunun açıkçası ciddi bir sorun olduğunu düşünmüyorum çünkü AMD’nin ROCM yazılım altyapısı da bir süredir çok üzerine titrenen bir konu ve sürekli olarak update alıyor, muhtemelen bununla daha entegre çalışacağı için gelecek seneye bir hazırlık görevi görecektir. Şirket MI355 için umutlu fakat esas umutlar gelecek seneki Helius’a bağlanmış durumda. Bunun AMD’nin son şansı olacağını düşünmeye devame ediyorum çünkü AMD, sektör konumlanması gereği aslında dışarıdan da birçok tehdide açık konumda. Şu esnada zaten model eğitimi tarafında neredeyse hiç yoklar ve inference tarafında bahsettiğim üzere daha basit ve CUDA’ya daha az bağlı bir yapı var. Bu durum, AMD’nin yanı sıra Cerebras, Groq (Elon Musk’ın xAI modeli değil ayrı bir şirket), Lamba gibi birçok küçük şirketin de aktif rol alabileceği bir alan olacaktır. AMD’nin buradaki avantajı, fonlama ve veri merkezi ayak izi olarak CPU tarafının Intel’den sürekli rol çalıyor olması ve entegre CPU’lara geçişin GPU kadar hızlı hareket etmiyor olması nedeniyle elde edilen nakit akışı. Şirket önümüzdeki dönemde de karlılık tarafında penetrasyon startejisini sürdürmeye devam edeceğini açıklamış durumda ve ZT System şirketi ile entegrasyonları devam ediyor. ZT Systems aslında AMD’nin yazılım altyapısını ve network etkisini yaratabileceği yani Helius mimarisine yapılmış bir hazırlık, gelecek sene ile beraber sonuçlarını görüyor olacağız. Özetlemek gerekirse muazzam büyüyen AI çip talebi AMD’ye de düşüyor fakat değer zincirinde yerlerini henüz arttırabilmiş değiller ve tehditler yok değil. Çıkış noktalarının hala gelecek sene gelecek olan Helius’a, ama daha da önemlisi birazdan konuşacağımız UALink tarafına bağlı olduğu kanaatindeyim ve çekimser durmaya devam ediyorum. Son dönemde yaşadıkları sert yükselişin bir kısmının geri verilmesi şaşırtmayacaktır.
Astera Labs şirketi çok iyi rakamlar açıkladı ve beklentilerin üzerine çıktı, sonuçların ardından Astera sert bir yükseliş ile yarınki seansı açacak gibi görünüyor. Baktığımızda şirket PCIe tarafındaki liderliğini sürdürüyor. PCIe nedir? PCIe ürünleri bir entegre paket içerisinde CPU komutlarının hafıza ve GPU’lara aktarımını sağlayan protokoldür. Bu sene Marvel de bu alanda çalışmalar yapıyor ancak Astera hala liderliği kaptırmış değil. Şimdi iki adet kavramı kısaca konuşacağız, bunlar scale up ve scale out kavramları. Scale up, hafıza ve yük kapasitesini arttırmak için paketi içerisindeki hız ve performansın daha fazla hafıza kullanımı ve daha yüksek hızlı entegrasyon ile arttırılması, scale out ise bu paketlerin ve serverların birbirine bağlanarak bir iş yüküne aynı anda saldırması. İkisi arasında Pratik farklar elbette var, scale out büyük işlerde kullanıma daha uygun ve gecikme mesafeden dolayı elbette biraz daha yüksek konumda. Nvidia, NVLink ürünü ile paket ve server içerisindeki networkünü, Infiniband üzerinden ise serverlar arasındaki networkünü kuruyor. Hem scale up hem de scale out ekosistemi nedeniyle Nvidia aslında çip seviyesindeki ölçümlere ragmen sürekli olarak pratikte çok daha güçlü performans veriyor. AMD’nin ya da diğer çip şirketlerinin Nvidia’dan daha iyi ürün üretiyoruz demesine rağmen hiç bir pay alamamasının sebeplerinin başında bu ekosistem geliyor. Şimdi buraya inanılmaz bir saldırı var ve UALink denen projede NVLink yani server içi scale up networklere alternatif bir açık kaynaklı model tasarlanıyor. UALink projesinin en büyük destekçisi tahmin edeceğiniz üzere AMD ancak sektördeki Nvidia ve Broadcom hariç tüm devler projeyi destekliyor. Burada UALink protokollerini kimin üreteceği meselesinde net bir paylaşım olmasa da Astera’nın öne çıkmakta olduğunu görüyoruz analist toplantısı notlarından ve bu konuda araştırma sitemizde yer alan yazıda anlatıldığı üzere, PCIe uzmanlığı kaldıraçlandırılıyor. Bu durum Astera için çok ciddi bir fırsat kapısı olabilir çünkü PCIe uzmanlığının yanına bir GPU-GPU bağlantısını eklediğinizde server içi network alanında Astera gerçekten muazzam bir konuma yükseliyor. Scale up ve scale out süreçleri de birbirlerinden bağımsız olmadığı için, şirket sonraki adımda da buraya doğru açılmayı gözüne kestiriyor. Cari duruma baktığımızda ise Astera, ASICS çiplerin yükselişinden çok faydalanıyor ve Nvidia alternatifleri çoğaldıkça daha az bütünleşik yapılar ortaya çıktıkça bu protokollerin önemi de artıyor, şirketin yükselişi devame edecektir bu alanda ve pozitif bir bilanço geride kaldı, şirketi stratejik önemi olan yüksek risk/getiri şirketler arasında görmeye devam ediyoruz ve takip ediyoruz. Ancak baş koydukları bu yolda yalnız değiller, Nvidia’dan ısırık almak isteyenlerin sayısı hayli fazla.
Arista Networks tarafına geçelim ve Astera gibi ısırık almaya fazlaca hevesli bir başka şirketten bahsedelim. Arista, bilanço öncesinde nedenini anlamadığımız ve alım fırsatı olarak gördüğümüz bir Pazar payı kaybı endişesi yaşamıştı ancak bu korkunun yersiz olduğunu görmüş olduk. Bilanço günlerinde bu dönemin yıldızlarından olmasını beklediğimiz Arista, beklentimizi boşa çıkarmamış oldu. Arista’nın neden Astera’nın yemeğine göz diktiğine gelmeden önce cari durumdan bahsedelim. Şirket öncelikle back end network tarafında çok güçlü, bu ne demektir? Front end network, kullanıcılar bir uygulamayı kullanırken önünüzde sizinle muhattap olan ve yalnızca iş yüklerini back end tarafa iletmekle görevli olan, size yalnızca karşılayan hattır. Back end tarafı ise uygulamanın ana iş yükünün çalıştığı, kısa dönemli hafıza, taleplerinize göre paralel işlem gerçekleştirme gibi kritik süreçler buradan geçiyor. Arista, hem yazılım tarafındaki muazzam avantajı hem de yüksek performanslı switchleri sayesinde ethernet üzerinden veri merkezi kaynaklarını efektif şekilde sunuyor. Ancak şu detay çok entersan, şirket front end ve back end süreçlerin birbirlerine yakınlaştığını beyan ediyor. Bunun sebebinin agentic AI süreçleri olduğu kanaatindeyim. Microsoft bilançosu sonrasında yazdığım yazıda bahsettiğim üzere AI agentler ve uygulamalar artık stateful (hafıza ve kişiselleştirme kapasitesi yüksek) modeler haline geliyor. Bu da beraberinde front end ve back end arasında bir agentic katmanın girmesi ile oluşuyor. Yani arka planda artık çok daha fazla iş kolu aynı anda yapılıyor ve türetiliyor, yüksek hafıza nedeniyle de optimize ediliyor. Artık front end kısım, sadece arka tarafa yük iletmiyor, aynı zamanda agentic katmana yardımcı da oluyor ve sürekli geri beslemeli olarak çalışıyorlar. Yani Arista’nın bahsettiği yakınlaşma gerçekten çok hızlı yaşanacak bir yakınlaşma olabilir. Diğer bir avantaj ise whitebox tarafı yani lisanssız yalnızca paketin satıldığı içerisi boş olarak gönderilen switchler. Bunu veri merkezi devleri kendi server ve paketlerinde kullanıyorlar ve hazır ürüne para ödemek yerine kendi ürünlerini geliştirip birleştiriyorlar. Arista’nın buradaki avantajı yazılım avantajının çok güçlü olması ve bu şekilde geliştirmeler çok daha Rahat yapılıyor. Yine de bluebox tarafında önemli bir potansiyel görmeye devam ediyorlar ve orayı ana strateji belliyorlar. Gelelim neden Astera’nın yemeğine dadandıklarına; Arista, Nvidia alternatifi olan NVLink switchlerinden scale out tarafındaki uzmanlığı ile faydalanabileceğini ve bunu Broadcom şirketinin yeni network yapısı olan SUE üzerinden yapabileceğine inanıyor. SUE yani scale up ethernet, serverların içerisinde de ethernet geçirilerek hem scale out tarafının rahatlayacağı hem de ethernetin gücü ile scale up’ın hızlanacağını öngören, UALink harici bir Nvidia düşmanı diyebiliriz. Hangisi daha çok verim veriyor şu aşamada tartışmalı bir konu o detaya hiç girmeyelim ancak Arista bu yöntem etkili olacak ise, server içinde de ethernet switchleri gerekeceği için buradan faydalanabileceğini düşünüyor. Bu onlar için yeni bir hedef Pazar demek. Hali hazırda Broadcom ile en entegre çalışan şirket olan Arista da Nvidia dışına çıkacak bir açık kaynak network hattında kendine yer arıyor ve Astera’nın tam tersi yönden, yani dışarıdan içeriye girme planları yapıyor. Özetle Arista için pozitif olmaya devam ediyoruz ve şirketin önemi tekrardan fark ediliyor.
Gartner’dan çok kısa bahsedeceğim, Gartner adeta bir çöküş yaşıyor ve IT.US ticker’lı bir hisse için gerçekten üzücü bir durumdalar. Veri işleme ve veri analitiği taraflarında şirketlerin AI agentlarını kullanarak in house geliştirmeler üzerinden şirketi zorladığı görülüyor. Şirket her ne kadar analist toplantısında bunun tam ölçülebilir bir etki olmadığını ve yeni AI ürünleri ile cevap vereceklerini söylese de tablo net. Kurumsal yazılım alanında AI, her ürünün çok rahat benzerinin in house yapılabileceği ve çok farklı veri kaynaklarından çok farklı bir mantık süreci ile proaktif rol alabilen bir havuz yaratıyor. Gartner, tüm yazılım sektörü için ibret olabilecek bir durumda, değişim, beklenenden çok daha hızlı ilerliyor.
Uzun bir yazı oldu ancak bu kavramları ve tartılmaları anlamak bugün teknoloji yatırımı yapmanın ana ön koşulu diye düşünüyorum. Daha basitleştirilmiş şekilde videoda anlatılacaktır bu konular.
Utku Oktay Acundeğer