
Küresel hisse senedi piyasalarında yılın son haftasında işlem hacimlerinin düşük kaldığı, ancak endekslerin tarihi zirvelere yakın seviyelerde tutunmaya devam ettiği bir görünüm izlendi. Wall Street’te S&P 500 endeksi günü %0,03 düşüşle 6.929,94 seviyesinden tamamlarken, Nasdaq %0,09 gerilemeyle 23.593 puana indi. Dow Jones endeksi ise %0,04 ile sınırlı bir düşüş kaydetti. Endekslerin gün içinde dar bir bantta dalgalandığı görülürken, S&P 500’ün son bir ayın en güçlü haftalık performansını sergilemiş olması, yukarı yönlü ana trendin korunduğuna işaret etti. Yatırımcılar, Noel sonrası sakin işlem gününde yeni pozisyon almaktan kaçınırken, yıl sonu kapanışlarına yönelik pozisyon ayarlamaları ön planda kaldı.
S&P 500 sektör dağılımında dengeli ancak seçici bir görünüm öne çıktı. Bilgi teknolojileri sektörü %0,21 ile sınırlı pozitif ayrışırken, materyaller %0,59 artışla dikkat çekti. Buna karşılık tüketici isteğe bağlı, finansallar, iletişim hizmetleri ve sanayi hisselerinde hafif satışlar izlendi. Enerji sektörü %0,28 düşüşle zayıf seyrederken, defansif sektörlerde belirgin bir yön oluşmadı. Endeks genelinde yükselen hisse oranı %52 civarında kalırken, aşağı yönlü hisselerin oranı %46 seviyesinde gerçekleşti; bu tablo piyasanın geniş tabanlı bir ralli yerine yatay bir konsolidasyon sürecinde olduğunu gösterdi.
Küresel piyasaların ana temasını, ABD ekonomisinde dayanıklılığın korunması, şirket kârlılıklarına yönelik olumlu beklentiler ve yıl sonu dönemine özgü “Santa Claus rallisi” tartışmaları oluşturmaya devam ediyor. Tarihsel olarak yılın son beş işlem günü ile yeni yılın ilk iki gününü kapsayan bu dönemde pozitif performansın, takip eden yıl için de destekleyici bir sinyal olabileceği değerlendirilirken, bazı analistler yüksek değerlemeler ve uzun vadeli tahvil faizlerindeki yukarı yönlü risklere dikkat çekiyor. Özellikle yapay zekâ temalı hisselerde liderliğin sürmesi, buna karşın rallinin daha seçici hale gelmesi, önümüzdeki dönemde piyasa fiyatlamalarının ana belirleyicilerinden biri olmaya devam edecek.

Döviz ve emtia piyasalarında dolar endeksi (DXY) günü %0,02 artışla 97,71 seviyesinde tamamlarken, EUR/USD paritesi %0,03 düşüşle 1,1818 seviyesine geriledi. GBP/USD paritesi %0,03 artışla 1,350 seviyesine yükselirken, Japon yeni dolar karşısında %0,40 değer kaybetti. Değerli metallerde güçlü seyir dikkat çekti; altın %1,27 yükselişle 4.560 dolar seviyesine çıkarken, gümüş ve platin fiyatlarında da sert yükselişler izlendi. Merkez bankalarının güçlü alımları, ETF girişleri ve 2026 yılına yönelik ek faiz indirimi beklentileri değerli metalleri destekleyen ana unsurlar olmaya devam etti. Enerji cephesinde ise petrol fiyatlarında zayıf görünüm sürdü; WTI ham petrol %2,45 düşüşle 56,92 dolara gerilerken, Brent petrol %2,25 düşüşle 60,84 dolar seviyesine indi. Bakır fiyatları %4,76 artışla güçlü bir toparlanma sergiledi.
Eurotahvil Piyasaları
Tahvil piyasasında ABD Hazine getirileri genel olarak yatay–hafif gevşek bir seyir izledi. 2 yıllık getiri 2,3 baz puan düşüşle %3,48 seviyesine gerilerken, 5 yıllık getiri %3,70 seviyesinde dengelendi. 10 yıllık tahvil faizi %4,13 seviyesinde yatay kalırken, 30 yıllık getiri 1,7 baz puan artışla %4,81’e yükseldi. Getiri eğrisinde uzun vadeli faizlerin görece daha dirençli kalması, piyasanın kısa vadede faiz indirimlerini fiyatlamasına rağmen uzun vadeli enflasyon ve borçlanma dinamiklerine ilişkin temkinli duruşunu koruduğunu gösteriyor.
Kredi risk primleri tarafında Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i 1 baz puan düşüşle 205 seviyesine gerilerken, Brezilya CDS’i 138 baz puana, Güney Afrika CDS’i ise 135 seviyesinde yatay seyretti. Türkiye CDS’inin 200 baz puanın hemen üzerinde dengelenmeye devam etmesi, küresel oynaklığa rağmen ülke risk algısında belirgin bir bozulma olmadığını ortaya koyuyor.














