Bilanço günlüklerinde bugün sonradan açıklanan 2 adet daha şirket var. Bunlar Bank of America ve United Airlines, iki şirket de sektörleri için önemli açıklamalarda bulundular.
Bank of America iyi bir çeyrek geçirdi ve beklentilerin üzerine çıkmayı başardı. Şirket, net faiz marjında bir daralma gördü ancak bunun nedenini global operasyonlardaki süreçlerin daha düşük faiz geliri üretmesi olarak belirtiliyor yani şirket global tarafta beklentisinden daha hızlı büyüdüğü için böyle bir durum ile karşılaşmış. Net faiz marjı yerine net faiz gelirine bakıldığında daha sağlıklı bir görüntü çıkmasının da nedeni bu. Önümüzdeki dönemde faizlerin aşağı gelmesi durumda faiz marjlarında ve gelirlerinde sektörün kalanı gibi bir düşüş görebileceklerinden bahsettiler. Genel olarak ise revolver utilization oranlarının yükseldiğini söylediler. Bu oran, bankaların şirketlere tanımlamış oldukları kredi limitlerinin ne kadarının kullanıldığını gösteren bir oran. Diğer bankalarda da bu durumdan bahsedilmişti, bu kredilerin ne kadarının gerçekten bir sermaye harcamasına gittiğini bilmiyoruz ve muhtemelen önemli bir kısmı envanter ve tariflerden dolayı kendisini fonlaması gereken reel sektör oyuncuları oldular. Önümüzdeki dönemde bankaların aktif kalitesi daha yakından izlenecek gibi görünüyor. Şu anda ise bir sorun yok. Bank of America tarafı için daha önemli olan bir konu ise şirketin elinde diğerilerine göre daha fazla tahvil stoğu olmasıydı. Şirket için bu durum getirilerin yüksek kaldığı ve stresin arttığı dönemlerde bir risk teşkil ediyor ancak bugün için bu durumu avantaja çevirebildiklerini görüyoruz. Mevduat tabanı sağlam kalan Bofa, bu sayede yalnızca vadesi gelen kıymetleri yenilerken daha yüksek faiz oranından yenilendiği için bunun ek faiz gelirini almakla meşgul. Buradaki gelirlere güvenmek tabi ki pek makul olmayacaktır çünkü getiri eğrisinin aşağı doğru hareket etmesi muhtemel. Özetle Bofa, iyi bir çeyrek geçirmiş durumda ancak sektör için diğer soru işaretlerinde azade değil.
United Airlines tarafında ise oldukça etkileyici bir analist toplantısı izlendi. Şirket beklentilerin üzerinde performans göstermiş durumda ve özellikle maliyet tarafında büyük bankaların beklentilerinden daha iyi durumda. Fakat kritik olan konu, şirketin gerçekten bir resesyondan korkmaması. Hali hazırda ilk tarifelerin açıklandığı döneme göre ciddi bir öngörülebilirlik olduğunu ve talebin toparlandığını belirttiler ancak resesyon durumunda da tarihlerinde ilk kez pozitif hisse başı kar elde edeceklerini söylediler. Bunun nedeni olarak ise müşteri bağlılığı konusunda çok ciddi aşama katetmeleri ve Pazar paylarındaki büyümenin her türlü dengeleyici bir etken olacak olması. Analist toplantısında şirket oldukça manidar şekilde Southwest Airlines’tan bahsetti ve low-cost havayolu şirketlerinin artık yüksek maliyetlerden dolayı artık eski müşteri bağlılığına sahip olamayacaklarını söyledi. Artık kendi dönemleri olduğunu ve piyasadaki kendileri gibi premium segmente odaklanmış, müşteri bağlılığına odaklanan şirketlerin çok sert ayrışmayı sürdüreceğini beyan ettiler. Rakamlarına baktığımızda ise main cabin denen premium dışı segmentin yavaşladığını görüyoruz, şirket de belli kapasite düşürme ve daha az uçuş planı yapma eğiliminde, ancak karlılık tarafına oldukça güveniyorlar. Yaptıkları kötü senaryo analizinde resesyonun yaşandığı ancak petrol fiyatlarında daha fazla düşüşün olmadığı bir senaryoyu çalışmışlar, burada çıkan rakamları Wall Street’in kötü senaryo beklentilerini oldukça aşıyor. Yaklaşık 2 sene önce havayolları sektörü için yazdığımız yazıda preimum şirketlerin döneminin başladığını belirtmiştik, muhtemelen bu trend Southwest ve premium’lar arasındaki çarpan farkının azalmaya devam etmesi ile devam edecek ve çok sert bir durgunluk olmadığı sürece premium havayolu şirketleri diyebileceğimiz Big 3 yani United, Delta, American Airlines, iyi değer hisseleri olmayı sürdürecek ve seyahat talebi zayıflasa bile bu şirketler bunu kompanse edecekler. Bankacılık sektörü bilançolarında gördüğümüz zayıflayan seyahat talebi kimin canını yakıyor önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz diye tahmin ediyoruz. Özetle, açıklama pozitif.
Yarın TSMC, General Electric grubu ve Netflix bilançolarını izleyeceğiz ve bankacılık sektörünü artık yavaş yavaş arkamızda bırakıyoruz.
Utku Oktay Acundeğer