Global Foundaries şirketi, geçtiğimiz gün MIPS şirketini devraldığını açıkladı. Bu durum bir çok oyuncu tarafından dikkatlice izlenmesi gereken bir adım oldu ve şirketin RISC-V mimarisi kullanan, bu konuda uzun yıllardır uzmanlığı olan bir şirket olması olayı enteresan hale getiriyor.
Global Foundaries şirketi aslında bir endüstri çipi üreticisi, 12nm ve üzerindeki çiplerde uzmanlığı olan, AI için kullanılmayan “eski tip çip” üreticisi. Ancak şirket 3. en büyük çip üretim şirketi olması itibari ile AI alanından bir kazanç yaratmak istiyor. TSMC’nin bir alternatifi olma stratejisi gördüğümüz kadarıyla Intel’de sonuç vermiyor ve sektörün hem koşarak ilerliyor olması ve inovasyon tarafında da TSMC’nin rakipsiz oluşu, nakit akışı olarak da fonlandığı için bir döngü yaratıyor. Global Foundries bu süreçte üretim hattına Intel gibi EUV makineleri doldurup bir sermaye harcaması üzerinden yarışa girmek yerine düzenin dışına çıkmayı tercih etmiş durumda. RISC-V mimarisi, daha önce ARM Holdings incelemesinde kapsamlı değindiğimiz ve bilanço analizlerinde de sık sık bahsettiğimiz bir konu, bu mimari open source oluşu itibari ile ARM’ın lisans gelirleri üzerinde teorik olarak bir tehdit ancak compiler dediğimiz uygulamalar ve hardware’lar arası uyum tarafında ciddi bir sorun yarattığı için ticari kullanımı pek yok. Compiler tarafında göreceğimiz gelişmeler AI ile muazzam desteklenir durumda ve bu bir fırsat yaratma potansiyeline sahip, Cerebras, Groq gibi çip üreticilerinin de bu gelişimlere muhtaç olduğunu ve bu gelişimlerin önemli bir talebi olduğu söylemek mümkün ancak ARM şu anda çok güçlü konumda. ARM, hem bir ekosistem, hem enerji tasarrufu alanında uzun soluklu bir lider hem de otonom sürüşten LLM modellerine, oradan robotiğe kadar çok derin bir tecrübeye sahip.
Peki bu durumda neden RISC-V seçildi? Çünkü ARM tarafında artık görünen o ki pay alabilmek çok zor. TSMC burada sarsılmaz bir konumda ve Nvidia ile işbirliği içerisinde giden süreçlerinde çok derin bir yazılım ve ekosistem avantajı olduğu için buradan yürümek istiyorsanız, sizin de bir ekosistem olmanız lazım. AMD gibi örneklere baktığımızda ise görüyoruz ki bu hiç kolay bir iş değil. Hal böyleyken gideceğiniz durak belli; open source.
Atlas adı verilen bir platform desteği sunuyor MIPS ve bu durum belki de RISC-V kadar önemli. Şirketin kendi sunumuna baktığımızda ana odağın fiziksel AI tarafına olduğunu ve bunun üzerinden bir yazılım platformu kurduğunu görebiliyoruz. Linux gibi open source desteklerinin olması ise oldukça önemli ve hem maliyet hem de ekosistem oluşturma açısından Nvidia’nın platformalarına bir rakip olabilir. Veri merkezi tarafında da varlar ancak en büyük potansiyeli gördükleri endüstriyel robotlar ve otonom sürüş tarafı ana odakları. Hemen verim verecek bir strateji değil elbette ve alışılagelmiş yol olan Nvidia-ARM-TSMC liderliği inovasyon olarak da benzersiz ilerliyor fakat bir kurtuluş ve alternatif reçete olarak yapılmış çok doğru bir adım. RISC-V mimarisi yapan şirketlerde böyle bir hardware oyuncusunu arkasına alan yapı daha önce mevcut değildi, bu devralma yakından izlenmesi gereken bir süreç olacaktır.
Yakından izleyenler arasında bizim dışımızda Çin’in de olacağını düşünüyoruz, ARM dışında bir mimariye geçmek onlar için oldukça önemli olacak ve tamamen bağımsız bir veri merkezi altyapısı ve bilişim sistemi için artık bu bir zorunluluk gibi görünüyor. Global Foundries, AI yarışında kendisine enteresan bir yer edinmiş gibi görünüyor. 5 Ağustos’ta gelecek bilançosunda daha çok detay konuşulacaktır.
Utku Oktay Acundeğer
