Geçtiğimiz hafta gelen Delta Airlines bilançosundan sonra tam anlamı ile bu hafta bilanço takvimi hız kazanmaya başladı. Her zamanki gibi finans sektörü bilançoları ile başladık ayrıca TSMC bilançosu da açıklandı
Bankacılık sektöründen iyi haberler gelmeye devam ediyor. Bir süredir makro ekonomik koşullar hali hazırda sektörün varlık kalitesini desteklerken faizlerin beklenenden daha az gevşetilmesi destekleyici bir tema olarak kendisine yer buluyor. Ancak bu açıklamada esas dikkat çekici olan husus yatırım bankacılığı faaliyetleri ve alım satım kazançları oldu. Tabi ki regülasyonlar da kendisine ciddi bir yer buldu.
JP Morgan ile başlayalım. JP Morgan her zaman olduğu gibi karlılık ve fiyatlama tarafında ne kadar güçlü olduğunu tekrar gösterdi. Banka aslında Net faiz makası tarafında bir miktar düşüş yaşamış durumda ancak yine de beklentilerini yukarı çekmeyi başardı. Yatırım bankacılığı faaliyetlerinden ciddi bir katkı almış durumdalar. Önümüzdeki dönemde JP Morgan da mevduat fiyatlaması konusunda rekabet göreceklerini tahmin ediyor ve bunun marjlar için bir risk olduğunu söylüyor. Bu senaryo için JP en güçlü şirket konumunda bulunacaktır. Genel olarak sorunsuz bir bilanço açıklaması görmüş olduk, yeni bir büyüme teması ise görmüş olduğumuzu düşünmüyoruz. Önümüzdeki dönemde faaliyet giderlerini kısma dışında JP’nin de aynı faiz marjları ile hareket etmesi çok kolay olmayacaktır, Fed’in gevşeme tarafındaki adımlarını daha yavaş atma ihtimali zaman zaman destekleyecek bir unsur. Bankanın açıklamasındaki dikkat çeken detaylardan belki de en önemli olanı ise hisse geri alım programı hakkındaki yorumları oldu. JP Morgan bu çeyrekte de sermaye yeterlilik rasyolarındaki gücünü koruda ve beklentilerin üzerine çıktı. Regülasyonların gevşetilmesinin bekletildiği ortamda bu tampon onlara yatırım yapılmaya hazır bir kaynak yaratmış olacak. Trump yönetiminde bu regülasyonların gevşetilmesi veya aynı kalması bu kaynak fazlasını yaratacak gibi görünüyor. Bu kaynakların hisse geri alımı için kullanılacağının sinyali şirket tarafından verildi. Hisseyi destekleyecektir ancak çok pozitif bir hikaye de göremiyoruz
Citibank tarafı hareketli olmaya devam ediyor. Şirket iyi bir çeyreği geride bıraktı ancak bazı kritik noktalar dikkatimizi çekti ve yaşanan sert yükselişi makul görmemize neden oldu. Bunların başında şirketin ROTCE beklentisinin yüksek seviyede tutulmaya devam etmesi geliyor. Return on Tangible Common Equity rasyosunun kısaltması olan bu rasyo, bankacılık sisteminde Basel 3 kriterlerinden sonra ve karmaşıklaşan sermaye kalemleri nedeniyle daha da öne çıktı. Esas bakılması gereken rasyo bizim için bankacılık sektöründe bu rakamdır ve Citi burada %6-7 bandından çift haneler çıkma konusunda kararlı ve kendinden emin görünüyor. Bunu yapabilmeleri yolundaki ana desteklerden bir tanesi JP Morgan’ın çok başarılı olduğu efficiency oranını geliştirmek olacak. Efficiency oranı ana faaliyet dışı giderlerin gelire oranıdır, bu rasyoda şirket pozitif bir 2025 ve 2026 bekliyor. Net faiz marjı tarafı için de umutlular ve umuda biz de ortağız, ana itkinin beklentilerden biraz daha hızlı artma potansiyeline sahip kredi kartı harcamalarının Citi porföyündeki ağırlığının yüksek olmasından geleceğiniz düşünüyoruz ki en geniş getiri makasları buralardadır. Bankanın tahvil ve menkul kıymet zararlarını da içine alan Tangible Common Equity rasyosuna baktığımızda da banka çok güçlü konumunu koruyor. Citi, sektörün önünde bir performans gösterebilir. Hisse geri alımları toparlanan CET1 rasyosu nedeni ile burada da bir gündem olacak gibi görünüyor.
Bugün Bank of America bilançosu da açıklandı ve beklentileri aşmayı başardı, Wells Fargo tarafından da iyi haberler geldi. Bankacılık sektörünün önümüzdeki aylarda karşılaşacağı sorun yavaşlayacak ve hatta düşecek net faiz marjları olacaktır. Varlık kalitesinde bir erime olmaması bir pozitif etki olabilir diye tahmin ediyoruz ancak bu vaziyet de geçen seneki kadar destekleyici değil. Önemli olan noktalardan bir tanesi kredi kartı harcamaları olacaktır ve Wells Fargo burada zayıf, Citi ise güçlü oyuncu. Tahvil giderleri bir diğer önemli nokta olacak ve Citi kısmında bahsettiğimiz üzere Tangible Common Equity rasyosu burada dikkat ile izlediğimiz alan olacaktır, hem CET1 hem de bu rasyoda güçlü olan bankalar defter değeri çarpanlarını arttırma potansiyeline sahipler, Bank of America burada zayıf kalabilir, genel olarak sektör iyi durumda. Bu bilanço döneminin bankalar arasındaki en dikkat çekeni Citi oldu diyebiliriz
Yatırım bankacılığı tarafında ise daha coşkulu bir hava var. Bankaların gelirlerini en çok destekleyen kalem olduklarını gördüğümüz yatırım bankacılığı gelirleri, önceki gün Blackrock ve ardından Goldman ile Morgan Stanley tarafını desteklediler ve bu şirketlerin beklentileri de yüksek. Goldman, portföylerini genişleteceğini açıkladı ve farklı hizmetlere de yöneleceklerini belirtti. Önümüzdeki dönemde bu aktivite için beklentiler faizlerin seyri nedeni ile oynaklık gösterebilir ancak bu sene bankacılıktan daha güçlü bir tema olması, düşük baz nedeni ile mümkün.
Bankaların ardından TSMC’ye değinelim. TSMC, çok iyi bir bilanço daha açıkladı. Şirket karlılık ve gelir rakamlarında hızlı koşmaya devam ediyor. Açıklamada dikkatimiz çeken hususlar öncelikle üretim bandında daha küçük ve daha kompleks çiplerin artık iyice üretim payını arttırması oldu öncelikle. Bu durum AI’ın klasik çiplerden çok daha hızlı büyümesi nedeni ile kilit bir kon ve şirketin karlılığını hızlı bir şekilde arttıyor. Bir diğer konu ise tahminleri oldu. Şirket AI tarafında bu sene %100 büyüme ve önümüzdeki 5 yıl içerisinde yıllık ortalama %40 büyüme tahmin ediyor. Bu tahminler özellikle Nvidia’nın çarpanlarına bakıldığında düşük çarpanların daha da göze batması için bir neden oluşturuyor. Ancak kısa vadede telefon ve PC tarafında çok iyi beklentileri olmasa da AI etkisinin %20 ortalama büyümeye oturacağını tahmin ediyorlar ve bu süreçte AI desteğinin silikon katma değerini arttıracağına inanıyorlar, biz de inanıyoruz. Pozitif beklentiler, ancak verdikleri mesajlar yine zayıf bir mobil piyasasına işaret ediyor. AI tarafında ise arz sorunu olarak hafıza çipleri kadar kendilerini bir problem olarak görüyorlar ve hala arz tarafının sorunlarına dikkat çekiyorlar. Karlılıkta gördüğümüz rakamlar hızlı şekilde verimin arttığına ve yield oranlarının güçlendiğine işaret ediyor. Bu durum Nvidia için umut verici, TSMC için de yılın kalanında pozitif etkisini sürdürecek. ABD tesislerindeki yield rakamlarının Tayvan rakamlarına yaklaştığını beyan ettiler ki bu durum şirket için iyi mi kötü mü bir şey söylemek oldukça zor. Arge hattı Tayvan’da olduğu için ABD üretim hattını en yüksek kaliteye çevirmek istemiyorlar ancak politik baskılar çok artıyor, muhtemelen daha da artacak. Şirket iki hatta da üretimini gerçekleştirecek, bunu yaparken minimum yara alacaklarını bilmek pozitif oldu tüm sektör için. TSMC, hem Broadcom hem Nvidia taleplerini karşılıyor, paketler yenilendikçe, katma değeri en az bu seviyelerde kalmaya devam edecek, bu sene iyi bir yıl olacaktır, bilanço da oldukça pozitif