Tüketicilerin gündelik yaşamı, ihtiyaç olarak sınıfladıkları temel tüketim kalemleri ve “olmasa da olur” şeklinde tarif edebileceğimiz daha çok keyif ve haz odaklı takdirsel tüketim kalemleri üzerinden analiz edilmeye çalışılır. Alım gücü artan tüketiciler takdirsel tüketim kalemlerine bütçelerinde yer verme eğiliminde olurken alım gücü düşen tüketicilerin bütçelerinde takdirsel tüketim ağırlığı düşer ve temel tüketim ağırlığının arttığına şahit oluruz. Kozmetik sektörünün ise bu iki sınıftan hangisine ait olduğu tam olarak cevap bulabilmiş soru değil. Her ne kadar ilk bakışta bir takdirsel tüketim kalemi olarak görünse de resesyon dönemlerinde gösterdiği güçlü performanslar bu tartışmanın çıkma nedeni olarak görülebilir.
Kozmetik sektörü günümüzde oldukça hızlı büyüyen bir sektör konumunda. Global Cosmetic Market tarafından yapılan araştırmalarda, yaklaşık $400 milyar büyüklüğe sahip sektörün 2030 yılında $660 milyar boyutlarına ulaşması bekleniyor. Sağlık ve doğal unsurlara olan eğilimin artması sektörde bir rotasyon yaratır durumda ve popüler kültürde cilt bakımının artık çok daha önemli bir yer edinmesi şu anda yaşanan büyümenin önemli dinamikleri arasında gösteriliyor. Son yıllarda sosyal medya fenomenlerinin ürün tanıtımının yanı sıra üretim tarafında da boy göstermeye başlaması sektörün ürün gamını oldukça değiştirmiş durumda ve büyük şirketler için ciddi bir rekabet unsuru. Yapılan yenilikler sayesinde sektörün tüketiciye sunduğu değer her geçen gün yükseliyor ve toplumun daha geniş kısımları için artık cilt bakımı sağlık için zaruri bir aktivite. Ürün ve tüketici pazarında yaşanan yükselişler sektörü izlemesi oldukça heyecanlı kılıyor ve Z kuşağının ekonomi içerisindeki payının artması ile birçok araştırma şirketi bu trendin hızlanabileceği kanaatinde.
Kozmetik sektörü, genellikle yatırımcılar için büyük FMCG ve sağlık sektörü şirketinin altında hali hazırda yatırım yapılan bir alan. Ancak son yıllarda hem tüketici deneyimi alanında değişen talepler, hem yeni jenerasyonların farklı marka yönelimleri ve ürün çeşitliliğinde yeni oyuncuların daha hızlı adapte olabilme becerisi, sektörün portföylerde bağımsız bir grup olarak bulunmasının önemini bizlere gösteriyor.