Ağustos ayında tüketici enflasyonu (TÜFE) aylık %2,5 (Temmuz %3,2, Haziran %1,6, Mayıs %3,4) ile İTO İstanbul enflasyonunun (%1,7) çok üstünde, piyasa (%2,4) ile İş Yatırım (%2,8) tahminlerinin arasında geldi. Son birkaç ayda İTO’nun gerisinde kalan TÜFE’nin bu ay yukarıda kalması şaşırtıcı değil. Yıllık enflasyon ise 10 puana yakın gerileyerek %52,0 seviyesine düştü. 143 temel başlığın aylık artış oranları medyan değeri %2,1 (Temmuz %2,2, Haziran %1,2, Mayıs %2,5) ile önceki aya göre hafif geriledi.
Açıklanan TÜFE verisi İTO İstanbul enflasyonu sonrası piyasaları heyecanlandıran Merkez Bankası erken faiz indirebilir görüşünü desteklemiyor.
Ayın pozitif sürprizi gıda fiyatlarındaki deflasyon. Gıda fiyatları Ağustos ayında (%-1,1) gerileyerek pozitif sürpriz yaptı. İş Yatırım (%1,3) ve TEPAV’ın (%1,5) gıda artış tahmini çok daha yukarıdaydı. En son 48 ay önce, 2020 Ağustos ayında (%-0,1) gıda fiyatları gerilemişti. Deflasyon sonucu gıda grubu manşet enflasyonu 0,3 puan aşağı çekti.
Gıda fiyatları ile ilişkili yiyecek hizmetleri kaleminde aylık %1,8 artış son 39 ayın en düşük oranı. Dolayısıyla beklentimizden düşük aylık %2,0 artan lokanta-otel grubu manşet enflasyonu sadece 0,2 yüzde puan yukarı çekiyor.
Ayın negatif sürprizi üniversite ücretlerine yapılan zam (%43). Genelde Eylül ayında yapılan zammın bir bölümü veriye bir ay erken yansıyor. Dolayısıyla toplamda %90-%100 civarında gerçekleşmesini beklediğimiz zam Ağustos-Eylül aylarına bölünmüş oluyor. Eğitim grubu Ağustos ayında aylık manşet enflasyonu 0,2 puan yukarı çekiyor.
Hanehalkı doğal gaz fiyatlarına yapılan ortalama %28 artış ayın bilinen negatif gelişmesiydi ve aylık manşet rakamı 0,7 puan yukarı çekti. Aşağıda mevsimsel düzeltilmiş verileri yorumlarken değineceğimiz yüksek kira enflasyonu ve doğalgaz zammı birleşince konut grubu %8,5 artışla aylık manşet enflasyona 1,3 yüzde puan katkıda bulundu.
Mevsimsel düzeltmede kullandığımız üç yöntemin (TRAMO/SEATS, X13 ve LOESS) ortalama çıktıları çekirdek enflasyonun Temmuz ayına göre kötüleştiğini ortaya koyuyor. Gıda, enerji, alkol, tütün ve altın fiyatlarını dışlayan çekirdek C (Temmuz %1,9, Haziran %1,6) ve işlenmemiş gıda, enerji, alkol, tütün ve altını hariç tutan çekirdek B endekslerinin (Temmuz %2,4, Haziran %1,7) ikisi de aydan aya %2,8 artış kaydediyor.
Temmuz ayına göre artsa da görece düşük kalan mal enflasyonunu çekirdek göstergelerindeki bozulmanın sınırlı olmasını sağlıyor. Elinde stok tutan sanayici kur artışını fiyatlarına (henüz) sınırlı yansıtmış. Mevsimsel olarak düzeltilmiş gıda ve enerji hariç mal enflasyonu aylık %1,7 (Temmuz %1,3, Haziran %0,4), dayanıklı mal enflasyonu %1,3 (Temmuz %0,1, Haziran %-0,4) seviyesinde.
Buna karşın mevsimsel düzeltilmiş aylık hizmet enflasyonu %4,4 (Temmuz %4,2, Haziran %2,9) gibi çekirdek göstergenin 1,5 katını aşan yüksek bir seviyede tutunuyor. Yüksek hizmet enflasyonunda mevsimsel düzeltilmiş kira enflasyonunun %6,5 (Temmuz %6,5, Haziran %5,2) gibi yüksek seviyelerde inatçı seyri belirleyici.
Özetle, son iki ayda yönetilen ve yönlendirilen fiyatlarda geriden gelen yüksek zamlar, manşet ve çekirdek enflasyon göstergelerinde Haziran ayında görülen aşağı yönlü kırılmayı tersine çevirdi. Pozitif sürpriz yapan gıda manşet rakamdaki bozulmayı sınırladı. Önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinden gelen yavaşlama sinyalleri, emtia fiyatlarındaki gerileme ve iç talebin soğuması dezenflasyon sürecini destekleyecek.
Kur artışının gecikmeli etkileri ve üniversite ücret zammının artık katkısına rağmen Eylül ayında aylık manşet enflasyonun gerilemesini bekliyoruz. Ancak eğitim ve kira ağırlığı yüksek olan çekirdek enflasyon aşağı inmeyebilir. Ekim ayında ise mevsimsel düzeltilmiş çekirdek enflasyonda gevşese de gıda ve giyim fiyatlarında mevsimsellik aylık manşet enflasyonu artıracak. Dolayısıyla Eylül-Ekim aylarının TÜFE rakamlarında (Ağustos ayına kıyasla daha iyi haberler beklesek de) faiz indirimine dayanak olabilecek tartışmasız “iyi veri” muhtemelen görülmeyecek.
Olumsuz faktörlerinin çoğunun devreden çıktığı Kasım ayı TÜFE verisinde faiz indirimine dayanak olabilecek rakamlar görebiliriz. Bu sebeple, Kasım TÜFE verisinin 4 Aralık tarihinde yayımlanmasından sonra 26 Aralık tarihinde gerçekleşecek ilk PPK toplantısında faiz indiriminin başlamasını bekliyoruz. Önümüzdeki sürece ilişkin belirsizlikler sebebiyle bu ilk adımın 250 baz puan gibi nispeten ölçülü bir boyutta olacağını öngörüyoruz.
Temmuz ve Ağustos enflasyon verilerinde hizmetlerde katılık, yüksek kira enflasyonu ve Haziran’a göre artan çekirdek rakamlar gibi olumsuz unsurları vurguladık. Buna rağmen üç aydır beklentimizden iyi rakamlar görüyoruz. Bu sebeple yılsonu enflasyon tahminimizi %44’ten %43,5’e yarım puan aşağı çekiyoruz. TCMB’nin iyimser öngörüsünün (%38) 5,5 yüzde puan üzerinde tutmaya devam ediyoruz.
Merkez Bankasının son önlemleri sonrasında mevduat ve kredi faizlerindeki artış kurunun yükselişini frenlediğini görüyoruz. Dolar kuru, 36,70 TL yılsonu beklentimizin altında bir seyir çizerse tüketici enflasyonu %43,5’lik yeni tahminimizin altına inip TCMB öngörü patikası üst bandına (%42) yaklaşabilir. Cari denge tarafındaki olumlu gelişmeler ve önümüzdeki Fed faiz indirim döngüsü bu ihtimali canlı tutuyor.
Serhat Gürleyen, Araştırma Direktörü
Dağlar Özkan, Ekonomist