Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aralık ayı Para Piyasası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini (1 haftalık repo) 250 baz puan düşürerek %47,5’e indirdi. Politika faizinin 300 baz puan üstünde belirlenen gecelik vadede borç verme ve 300 baz puan altında belirlenen gecelik borçlanma faizlerinin marjı 150 baz puana daraltılarak piyasada faizlerinin gevşeme alanı bir miktar kısıtlandı. Politika ve gecelik faiz arasındaki makasının küçültülmesini faiz indirimini dengeleyen ihtiyatlı bir adım olarak görüyoruz.
Beklentilerin alt bandında belirlenen asgari ücret artışının ardından faiz indirme adımına dair beklentiler yukarı gelmiş, piyasa tahminleri 150 baz puandan 200-250 baz puan aralığına kaymıştı. 2025 Para Politikası Metni’nde toplantı sayısının 12’den 8’e indirilmesi sonrası faiz adımının 250 baz puan düzeyinde gerçekleşmesi şaşırtıcı değil.
Açıklama sonrası piyasalarda önemli bir tepki görülmedi. Asgari ücret kararı sonrası Borsa İstanbul’da özellikle banka hisselerinde sert bir yükseliş yaşanmıştı, kısa vadeli tahvil faizleri gerilemişti. Önümüzdeki dönemde faiz indirim döngüsünün kısa-orta vadeli Türk lirası tahviller ve hisse senedi için pozitif fiyatlanmasını bekliyoruz. Türk lirası için temkinli iyimser görüşümüzü koruyoruz.
Basın duyurusunda iki temel değişiklik öne çıkıyor. Kısa vadeli enflasyon görünümünde beklentiler iyileşiyor ve PPK kararlarının ihtiyatlı bir yaklaşımla “toplantı bazlı” alınacağı vurgulanıyor.
TCMB Aralık ayına dair öncü göstergelerin enflasyon genel eğiliminde düşüş ve işlenmemiş gıda enflasyonunda normalleşmeye işaret ettiğini söylüyor. Bu değerlendirmeye katılıyor ve Aralık ayında aylık enflasyon rakamının %1,5-%1,8 aralığında gerçekleşmesini bekliyoruz. TCMB’nin elindeki veri seti bizden daha zengin olduğu için kısa vadeli öngörüsünde yukarı yönlü sapma ihtimalinin düşük olduğuna inanıyoruz.
Hafta başında kafamızdaki temel sorular (i) asgari ücret artışı sonrası Ocak-Şubat döneminde yaşanacak fiyat artışının ne boyutta olacağı ve (ii) faiz indirim patikasının nasıl belirleneceğiydi. Asgari ücret artışının gerçekleşen enflasyon yerine beklenen enflasyona daha yakın belirlenmesiyle ilk soruya dair belirsizlik biraz azaldı ve tahminlerimizde sınırlı bir iyileşme yaptık. 2025 yılında PPK toplantı sayısının 12’den 8’e indirilmesiyle ikinci soruda Merkez Bankası zaman kazandı.
Ocak ayında muhtemelen Para Politikası Kurulu toplantısı yapılmayacak. Merkez Bankası 6 Şubat tarihindeki Enflasyon Raporu toplantısında piyasalar ile enflasyon öngörülerini paylaşacak. PPK toplantı takvimini önümüzdeki günlerde öğreneceğiz (en geç 2 Ocak) ancak şuanki beklentimiz 2025 yılının ilk PPK toplantısının 13 ya da 20 Şubat tarihlerinde gerçekleşmesi. Dolayısıyla bir sonraki faiz kararında büyük ihtimalle Ocak TÜFE verisini görmüş olacak. Enflasyon ana eğiliminde bir bozulma olmazsa 2025 yılının ilk toplantısında 250 baz puanlık adımla indirim serisi devam eder. Enflasyondaki düşüş eğiliminin bozulduğu ya da yavaşladığı dönemlerde adım küçülebilir.
2025 sonunda politika faizinin %30’a indirileceği tahminimizi şimdilik değiştirmiyoruz ancak PPK tarihleri belli olduktan sonra yeniden gözden geçireceğiz. Kur varsayımımızı artırdıktan sonra %28 seviyesine çıkardığımız 2025 sonu enflasyon tahminimiz üzerinde beklentimizden düşük asgari ücret kaynaklı 1,0-1,5 uan aşağı yönlü risk görüyoruz. Aralık TÜFE verisini gördükten sonra o tarafta da güncelleme yapacağız.
Serhat Gürleyen, Araştırma Direktörü
Dağlar Özkan, Ekonomist