Google Search ve Ölü İnternet
İnternetin ilk yıllarından bu yana bilgiye erişimin en güçlü kapısı arama motorları oldu. Bugün bu kapının anahtarı büyük ölçüde Google’ın elinde. Ancak yapay zekânın yükselişi, kullanıcı alışkanlıklarının değişimi ve regülasyon baskıları hem Google’ın iş modelini hem de internetin geleceğini yeniden şekillendiriyor. “Ölü internet” tartışmaları, websitelerin trafik kaybı, reklam gelirlerinin erimesi ve bilgiyi doğrudan yapay zeka botlarından alma pratiği, dünyamızı farklı bir dijital çağın eşiğine getiriyor.
Google’ın Bugünkü Konumu
Alphabet, özellikle Chrome antitröst davası nedeniyle son dönemde “Muhteşem 7’li” rakiplerine kıyasla daha zayıf bir hisse senedi performansı sergiliyordu. Ancak dava, en kötü senaryonun gerçekleşmediği ve Google lehine yorumlanabilecek şekilde sonuçlandı. Kısa vadede finansallar üzerinde ciddi bir etki beklenmemesi, bu sürecin Google için adeta bir zafer sayılmasına yol açtı. En büyük korku, Chrome’un Google bünyesinden veya Android ekosisteminden ayrılma ihtimaliydi; bu gerçekleşmedi.
Bugün itibarıyla web tarayıcısı ve arama motoru tarafında yüksek dominasyona sahip olan Google’ın bu konumunu kısa vadede kaybetmesi beklenmiyor. Her ne kadar “Google aramasını zorunlu kılan anlaşmalar” teoride rekabeti olumsuz etkileyebilecek gibi görünse de ölçek avantajı, kullanılabilirliği ve kullanıcıların yıllara dayanan alışkanlıkları sayesinde Google’dan vazgeçilmesi kolay olmayacaktır.
Tarihsel Perspektif
Google’ın bugün ulaştığı konum tesadüf değil. 1998’de PageRank algoritmasıyla bilgiye erişim biçimini devrimsel biçimde değiştirdi. 2005’te Android’i geliştirmesi ve 2006’da YouTube’u satın alması, internet ekosisteminin en kritik platformlarını kontrol etmesini sağladı. Google, zamanla internetin ana kapısı haline geldi. Bugünkü tartışmalar aslında Google’ın bu tarihsel birikiminin üzerine kurulu.
Rekabet ve Yapay Zekâ Entegrasyonları
Dava sonucunda Google’ın rakiplerine arama endeksleri ve müşteri etkileşimi verilerini sağlamak zorunda kalması, rekabet açısından en kritik karar oldu. Günümüzde verinin paradan daha değerli hale geldiğini düşünürsek, bu durum ChatGPT ve Perplexity gibi rakipler için büyük bir fırsat. Ancak yine de Google’ın veri büyüklüğü, inovatif yapısı ve arama motoruna AI entegrasyon kapasitesi sebebiyle dramatik bir güç kaybı yaşanması düşük ihtimal.
Gemini ile gelen “genel bakış” özelliği, anlık çeviri yapan Gemini Live, görsel arama Lens ve “circle to search” gibi kullanıcı dostu araçlar bu vizyonu destekliyor. Google’ın bu entegrasyonları YouTube, Maps ve Gmail’e de taşıması bekleniyor. Bu sayede, dava sonrası rekabet baskısını azaltarak avantajını koruyacaktır.
Ekonomik Riskler ve Reklam Modeli
Pozitif tabloya rağmen, yapay zekâ entegrasyonlarının artışı Google’ın en büyük gelir kaynağı olan reklamlarda köklü değişimlere yol açabilir. Alphabet’in gelirlerinin %70’ten fazlası hâlâ reklamlardan geliyor. Ancak kullanıcıların “cevabı doğrudan AI’dan alması” websitelerine yönlendirme ihtiyacını azaltıyor. Bu hem Google’ın reklam modelini hem de websitelerinin gelir akışını tehdit ediyor.
Google bu dönüşüme tepkisiz kalamaz. Reklamların doğrudan AI özetlerinin içine entegre edilmesi, yayıncılarla lisans anlaşmaları yapılması ya da ücretli “premium” özelliklerin öne çıkarılması gibi yeni yöntemler gündeme gelebilir. Ancak hangi model tercih edilirse edilsin, bugünkü “tıklama başı reklam” düzeni eskisi gibi işlemeyecek. Bu durum internetin simbiyotik yapısında ciddi bir kırılmaya işaret ediyor.
İnternetin Geleceği: Sitelerden Botlara
Bugünkü internet yapısında arama yapmak için site site gezme döngüsü yerini doğrudan “soru ve cevap” modeline bırakıyor. ChatGPT, Gemini ve benzeri botlar kaynaklı veya kaynaksız cevaplar sunacak. Kullanılan LLM hangi bilgi ağlarına sahipse, kullanıcı da o doğrultuda bilgi alacak.
Bu dönüşüm, websitelerinin yerini LLM’ler için çalışan “bilgi sağlayıcı kurumların” almasıyla sonuçlanabilir. Dolayısıyla bilgi ekosistemi parçalanacak: farklı dil modelleri farklı cevaplar verecek. Örneğin Çin merkezli bir model tarihte Çin’in rolünü yüceltirken, Batı merkezli bir model başka bir bakış açısı sunabilir.
Bilgi kirliliği ve dezenformasyon bugünkü kadar, hatta daha da fazla gündemde olacak. Dahası, AI botlarının kişiselleştirme kapasitesi sayesinde kullanıcılar yalnızca kendi görüşlerine uygun bilgiye maruz kalabilir. Bu da kutuplaşmayı artırarak mikro toplulukların oluşmasına yol açabilir. Reddit’teki “incel” toplulukları bu durumun erken bir örneği sayılabilir.
Alternatif Senaryolar
Google’ın güçlü veri tabanı ve entegrasyon kapasitesine rağmen geleceğe dair birkaç farklı senaryoyu da göz önünde bulundurmak gerekir:
- Başarısızlık senaryosu: Google reklam gelirlerini çeşitlendirmekte yetersiz kalırsa, ChatGPT veya Perplexity gibi rakipler pazar payı kapabilir.
- Regülasyon senaryosu: ABD ve AB’de giderek sertleşen veri ve rekabet regülasyonları, Google’ın veri toplama ve AI eğitme kapasitesini sınırlayabilir.
- Teknolojik sıçrama senaryosu: Web3 veya merkeziyetsiz arama motorları gibi yeni paradigmalar, Google’ın bugünkü merkeziyetçi modelini geçersiz kılabilir.
Sonuç
Google özelinde arama motorlarının dönüşümü kaçınılmazdır. Ancak şirket, güçlü veri tabanı, AI entegrasyonları ve inovasyon kabiliyeti sayesinde baskın pozisyonunu büyük ihtimalle sürdürecektir. İş modelinde köklü değişiklikler yapmak zorunda kalsa da gelirlerini büyütmeye devam edecektir.
Nitekim, bu yazı yazılırken Alphabet’in piyasa değeri 3 trilyon USD’yi aşmış bulunuyor.