Donald Trump’ın göreve başlayacağı gün geldi çattı. Yönetiminde en çok merak edilen konulardan iki tanesi kamu açıkları tarafında nasıl bir tavır alacağı ve jeopolitik gelişmelere nasıl etki edeceği. Özellikle kamu açıkları konusunda oldukça karışık sinyaller aldığımızı düşünüyoruz ancak bu iki başlığın kesiştiği nokta epey hareketli olacaktır; savunma bütçesi.
Savunma bütçesi tarafında genel bütçede olduğu gibi bir DOGE belirsizliği var. Adı olan cismi olmayan bir kavram DOGE, Elon Musk tarafından kamunun daha verimli bir organ haline gelmesi adına yapılacak bir dizi kesinti, gündemi oluşturuyor ve hangi kalemlerden bu kesintilerin yapılacağı merak ediliyor. Açıklamanın hemen ardından bir süredir kamuya hizmet tedarik alanında faaliyet gösteren Leidos gibi şirketlerin sert satıldığını gördük. Muhtemelen bütçede savunma tarafına çalışmayan şirketler biraz darbe alacaklar ve bu kesintiler sivil taraftan yapılmaya çalışılacak. Sivil taraftan da ne ölçüde yapılabileceği ayrı bir tartışmanın konusu ancak DOGE adı altında bir ağırlık kayması yaşanacak gibi görünüyor.
Savunma tarafından kesinti yapılmamasının hatta belli alanlarda büyüme göreceğimizi tahmin etmemizin bazı sebepleri var. Bunlardan birincisi ABD’nin önünde artık en ciddi gündem olan transatlantik ve büyüyen Çin ordusu, diğeri ise değişen teknoloji ve modernleşmek zorunda olan, farkı buradan yaratmak durumunda olan bir ABD ordusu. Çin’e baktığımızda artık bir çok alanda ABD’yi yakalamış durumdalar ve aslında diğer sektörlerde gördüğümüz arz fazlasını bu alanda da yaratmayı başarıyorlar, bu da envanter tarafında çok ciddi bir yükselişe neden oluyor. Bu konunun en net hissedildiği alan ise deniz kuvvetleri ve envanteri. Çin’in deniz kuvvetleri envanteri çok hızlı büyüyor ve şu anda ABD’yi geçmiş olduğu tahmin ediliyor. Bu konuda ise ABD ordusu harekete geçmiş durumda ve önemli bir artışa gideceklerini açıklamış vaziyetteler. CBO tarafından yayınlanan deniz kuvvetleri gemi yapım planı raporuna baktığımızda;
“Fleet Size. The number of battle force ships would increase from 295 today to 390 in 2054. Before increasing, however, the fleet would become smaller in the near term, falling to 283 ships in 2027.”
İfadesini görüyoruz. Yani %40 üzerinde bir envanter arttılmak isteniyor ve son yılların en ciddi envanter artışı bu olacak. Kısa vadede öngörülen düşüş ise gemilerin üretim süreleri ile ilgili bir durum ve beklentilerin üzerinde geminin envanter dışına çıkarılması bekleniyor, bu da sektör için pozitif. Aşağıda ise 2025 planına göre yapılacak alımlar mevcut. 2035 senesine kadar çok ciddi bir artış görüyoruz aşamalı olarak, sonrasında da yüksek bir platoda devam eden bir gemi alımı olacak.
Bu envanter artışından nasıl yararlanabileceğimize bakmak için envanterin detaylarına iniyoruz. Aşağıda dağılımı görüyoruz, hangi ürünlerden nasıl bir portföy oluşturulacağı mevcut.
Amphibious gemileri yani amfibi hücum gemisi en çok yükselişin görüldüğü taraf. Küçük ebatlarda bir yükseliş öngörülmüş, raporun devamında da daha küçük gemilere yatırım yapılacağı belirtilmiş. 2024 programı ile karşılaştırdığımızda ise;
Tablodaki gibi bir fark görüyoruz, 2024 yılından sonra en çok yükselmesi beklenen ve yatırımların omurgasını oluşturacak olan alan bu amfibi gemileri. İkinci sırada ise su üstü gemilerini görüyoruz. Bu iki alanda da faaliyet gösteren ancak amfibi alanına yoğunlaşmış bir şirket bulmamız gerekiyor.
Huntington Ingalls tam olarak bu profilde bir şirket. Amfibi gemilerinin tek tedarikçisi ve su üstü gemilerinin de iki tedarikçisinden bir tanesi. Bu alandaki yüksek tecrübesi ile şirket gelecek teknolojilerini de adapte etme konusunda birçok çalışması olan bir şirket, ABD’nin gemicilik alanındaki lideri. Peki rekabetten korkmalı mıyız? CBO korkmamıza gerek olmadığını söylüyor ve bunu bir risk olarak nitelendiriyor. Rapordaki ifade şu şekilde;
“The Navy’s 2025 shipbuilding plan poses a challenge to the nation’s shipbuilders. Although hundreds, if not thousands, of companies are involved in building ships and components for ships, the Navy’s ships are built primarily by seven shipyards”
Yani sadece 7 adet şirket ana üretici konumunda yer alıyor. Bunlar ise General Dynamics, Huntington Ingalls, Fincantieri Marinette Marine, Bath Iron Works, Austal Shipbuilding, National Steel and Shipbuilding Company, Newport News Shipbuilding. Bu şirketlerden Fincantieri, Bath Iron Works, National Steel and Shipbuilding Company halka açık değil, Austal hacim olarak çok küçük, Newport ise zaten Huntinton Ingalls’ın alt şirketi. General Dynamics diğer devlere göre bu alandaki gücü ile pozitif ayrışabilir ancak Huntington Ingalls bu temanın tam karşılığı ve en büyük oyuncusu. Kamu harcamaları tarafındaki siyasi belirsizlik Trump’ın gelişi ile atlatıldıkça hareketlilik görebiliriz, çünkü deniz kuvvetlerindeki noksan DOGE veya herhangi bir politika ile engellenemeyecek kadar stratejik bir mesele haline gelmiş durumda.
Diğer konu ise teknoloji alanı demiştik. DOGE ile beraber en büyük beklenti teknoloji alanındaki yatırımların arttırılıp bu alanda da ciddi bir kamu ayak izinin yaratılması olacaktır. Bugün AI, sadece bir chatbot değil aynı zamanda silahların belki de en büyüğü, bu durum ServiceNow, Palantir, Open AI gibi oyuncuların kamu gelirlerini desteklemeye devam edecektir. Bahsettiğimiz gemicilik gibi diğer faaliyetler de bu tarafa teveccüh gösterecek. Ancak bilinenlerin haricinde mobilite, sensör teknolojisi, özelleşmiş IT teknolojileri üreten şirketler de mevcut. Bu alanda Archer Aviation, Joby, Kratos Defence, Aerovironment, Mercury System gibi şirketler daha da gündeme oturacaklar gibi görünüyor. Uzay çalışmalarının da hızlanacağını tahmin ettiğimiz bu süreçte, kamu destekleri görecek olan bu şirketler aynı zamanda ticari tarafta da entegrasyonunu bu destek ile arttırma potansiyeline sahipler.
Özetle gemi yapımı ve savunma teknolojileri alanı öne çıkmayı sürdürecektir. Kamu harcamalarının sivil tarafta nasıl azalacağını göreceğiz ancak savunma tarafı bu durumun özellikle bu kalemler için mümkün olduğunu düşünmüyoruz.
Utku Oktay Acundeğer